adsense

27 Ekim 2017 Cuma

Kumaşlar hakkında

Doğal lifler: Bunlar kendi aralarında bitkisel ve hayvansal olarak ikiye ayrılıyorlar. En çok kullandığımız hayvansal lif, yündür. Farklı koyun ve keçi yünlerinden; angora, kaşmir, tiftik, vb. farklı isimlerle iplikler üretilir. Yün ipliklerle dokunan kumaşlar yumuşak, nefes alan, nem tutabilen, çok kolay buruşmayan ve buruştuğunda da kendini toparlayan özelliktedir.

Bir başka hayvansal lif kaynağı da ipektir. En büyük özelliği parlak ve yumuşak dokusudur.

En çok kullandığımız bitkisel lifler ise pamuk ve ketendir. Nefes alma ve nem tutma özellikleri üst seviyededir. Kolay buruşmakla birlikte yıkanması ve ütülenmesi de kolaydır. Özellikle yazlık kıyafetlerde kullanılır. Yumuşak olması (bkz. “pamuk gibi”) ve alerjik reaksiyonlara sebep vermemesi nedeniyle, vücut ile sürekli temas halinde olan kıyafetlerde (gömlek, tişört, iç çamaşırı, çorap) özellikle tercih edilmelidir.

Yapay (sentetik) lifler: Bunlar da kendi aralarında sentetik ve yarı sentetik olarak ikiye ayrılıyor."Yapay ipek” olarak ortaya çıkan bu kumaş türünün genel adı “rayon” olmakla birlikte; kendisi ile viskoz, modal, asetat şeklinde de karşılaşabilirsiniz. En önemli özelliği parlak olması ve canlı renklere boyanabilmesidir. Nem tutma özelliği yüksek olmakla birlikte, sağlamlık ve kendini toplarlama konusunda sınıfta kalır. Son zamanlarda sıkça karşılaşılan “bambu” ise yarı sentetik liflerden üretiliyor.

Sentetik lifler ise tamamen kimyasal yöntemlerle üretiliyor. Karşımıza naylon, polyester, polyamid, vb. isimlerle çıkıyorlar.

Doğal her ürünü (deri ayakkabı, yün takım elbise, pamuklu gömlek, vb.) kullandıktan sonra en az 24 saat dinlendirmek gerektiğini hatırlatayım bu vesile ile. Dinlendirmeden sürekli kullanmanız durumunda, ömürlerini oldukça kısaltırsınız.

Olması gereken:
Takım elbise: %100 yün
Gömlek, tişört: %100 pamuk ya da keten
Kravat/papyon: %100 ipek
Çorap: %100 pamuk (Artık pek zor buluyorum, %10 sentetik malzeme karışımına razı oluyorum)
Şapka: %100 yün ya da pamuk

http://adamgibigiyin.com/

22 Ekim 2017 Pazar

Kendi Stilini Yarat

"Şıklık üzerinizdeki kıyafetten çok bir kişilik meselesidir."
Jean Paul Gaultier

  • Lacivert ve siyah takım elbise sadık birer dosttur.
  • Lacivert takım elbise, özellikle iş hayatında güç, otorite ve saygınlık simgesidir.
  • Gömlekte beyaz ve mavi(Gökyüzü mavisi) asla ama asla vazgeçmeyin. Karizmatik gösterir
  • Pembe gömlek tercihi olursa "toz pembe" olmalı
  • Gardıropda mutlaka lacivert bir blazer ve koyu lacivert bir jean olmalı
  • Gömleğin yakasının ölçeği kafanızın büyüklüğü ve yüzünüzün uzunluğuyla orantılı olmalı
  • Pantolon ceplerine kalın cüzdan ve anahtarlık gibi şeyleri koymayın
  • İtalyan vücüt yapısına sahip değilseniz, slim fit yerine comfort fit gömlekleri tercih edin
  • Paca genişliği ayakkabı buyukluğuyle uyumlu olmalı
  • Kemer ve ayakkabı her zaman aynı renk ve materyalden olsun
  • Ceketiniz desenli(çizgili/kareli) ise gömlegi düz tercih edin
  • Çok ince kravatlar cok ince erkekler içindir
  • Kravatınız ve mendiliniz birebir aynı desen ve renkte olmasın.
  • Yazlık kışlık ayrımına dikkat
  • Desen bilgisi en mütevazi gardıroplara dahi derinlik ve zenginlik kazandırır.
Kendiniz olun.
Kıyafetiniz üzerinize tam otursun
Klasik ve zamansız parçalara yatırım yapın
Yalın olun
  • Renk uyumuna özen
  • En önemli aksesuar, saat, sonra kol düğmeleri,mendil,kravat,gözlük,kemer,ayakkabı ve parfüm
  • Anahtar kelime:Sadelik
Yerine göre giyinin
Detaylara özen gösterin
  • Bütünü zirveye taşıyan detaylardır
  • Küçük ayrıntılarla farklılaştırın ve zenginleştirin
  • Erkeğin ayakkabısı çok önemlidir.Kaliteden ödün vermeyin.Şık ve rahat ayakkabıya yatırım yapın
Marka logosu bir statü ve şıklık göstergesi değildir.Kendine sakla.

"Lüks rahat olmalıdır.Aksi takdirde lüks olmaz." Coco Chanel

Rüzgar Mira Okan

Oyunu Değiştiren Felsefe

Topa vur,futbol oyna, her zaman ve her yerde.

"Değerli olmak için cesur ol!"

"Kaybetmenin ne olduğunu öğrendim.Bu gerçekten çok acı verir.Yenilgi size tekrar ayağa kalkmayı ve kazanmanın ne kadar zor olduğunu öğretir....Eğer kaybetmişseniz, suçlanacak tek kişi sizsinizdir.Eğer işler istediğiniz gibi gitmiyorsa, bunun sorumlusu sizsinizdir."

Sihirli formul: Yetenek + Özveri

İyi liderler yetenekleri keşfeder ve kültürel farklılıklarını gözetmeksizin onların kendilerini adamalaını ve başarıya aç olmalarını sağlarlar.Tüm bu farklılıkları birbirine uydurmayı ve onlarla başa çıkabilmeyi bilirler.Onlar örnek teşkil eden ve dolayısıyla özverilerini sergileyen liderlerdir.

Bir liderin davranışlarının inandırıcılığı herkesi memnun etmesiyle ya da çoğunluğun istediğini yapmasıyla ölçülmez.Birinin düşüncelerini hareketleriyle ya da hareketlerini düşünceleriye başkasına kabul ettirmesi bunu ifade eder.Bu genellikle revaçtaki görüşe aykırıdır ve tek başına alınan kararlarla uygulanır.

Beraber çalışacağınız insanları dikkatli seçin ve onlara kendi kişiliklerini kesin olarak geliştirebilecekleri bir ortam vaat edin.Eğer onları büyütebilirseniz siz de büyürsünüz.Beraber gelişirsiniz.

Eğer takımınızın yenilmez oyunculardan kurulu olmasını istiyorsanız onara öylelermiş gibi liderlik edin.Lider diğer insanların bir aynasıdır.Büyük liderler çevresindekilerin de büyük olduğundan emin olurlar.Kimse büyük olmayan bir lideri takip etmek istemez.

En önemlisi de o(Pep) herkesten fazla şeyley başarmış biri, çünkü tüm hayatı boyunca yaptığı bir şey var:Gözlemlemek.

Büyük liderler ve dahiler yaptıkları şeye tutkuyla bağlıdırlar.Yaptıkları işe diğer ölümlülerden daha adanmış oldukları için bu tutku doğal olarak zamanla saplantıya dönüşebilir.

İyi bir lider çevresindeki araziyi çok iyi tanır.Kendini içinde bulunduğu kurumun DNA'sına gömer.Kütürlerin kendine has özellikleri bilinmeli ve onlarla başa çıkmak için neler yapılacağı öğrenilmelidir.

Güven kazanmak cok zordur ama onu kaybetmek kolaydır.

Çalışmak, çalışmak ve daha da çalışmak.Başka bir sır yok.Başka bir yolu da yok...Guardiola tarzı tek bir değişmez şarta balıdır.Çalışmaya duyulan adanmışlık.

İyi bir lider her şeyin değişebileceğini bilir, tek bir istisna hariç:Her şeyin değiştiği gerçeği.

"Kelimelerden etkilenmiş olabiliriz ama sadece iyi bir örnek insan bizi alıp götürür."Konfüçyüs

...Bir şeyi çok erken yapmak da çok geç yapmak da yanlıştır.

Bir lider, örnek teşkil ettiği müddetçe inandırıcıdır.Hiçbir lider şahsen içinde olmadığı bir topluluğu motive edemez.

Değerler ve davranışlar, sonuçlara karar verecektir.

Biraz da spor - "The Chance" with Pep Guardiola


21 Ekim 2017 Cumartesi

Game of Thrones




Olağanüstü bir senaryo

Nine noble families fight for control over the mythical lands of Westeros, while a forgotten race returns after being dormant for thousands of years.

 http://www.imdb.com/title/tt0944947/?ref_=ttvi_tt





14 Ekim 2017 Cumartesi

Biraz da müzik...Primavera (Ludovico Einaudi)

 Kürk Mantolu Madonnayı Ludovico Einaudi eşliğinde okumanızı tavsiye ederim:-)

Kürk Mantolu Madonna

"Hissettiğim şey daha iyisi yazılabilir mi...Harikulade birşey var ise onu okurken bana yaşattığı için Sabahattin Aliye binlerce kez teşekkürler. " Cenk E.

Raif Efendi, Maria Puder teşekkürler

"İnsanlar nedense daha ziyade ne bulacaklarını tahmin ettikleri şeyleri araştırmayı tercih ediyorlar.Dibinde bir ejdarhanın yaşadığı bilinen bir kuyuya inecek bir kahraman bulmak, muhakkak ki, dibinde ne olduğu hiç bilinmeyen bir kuyuya inmek cesaretini gösterecek bir insan bulmaktan daha kolaydır."

"..Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?"

"İnsanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rasgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar."

"En büyük acıya yüzündeki tebessümü muhafaza ederek tahammül eden bu adamın hayali beni hiç bir zaman terk etmemiştir."

"Bir kadın herhangi bir şekilde hoşuma gidince ilk yaptığım iş ondan kaçmak olurdu..."

"O resim aradığım bu insanı bulmanın mümkün olduğuna, hatta ona pek yakın bulunduğuma, bir müddet olsun beni inandırmış,içimde, bir daha uyutulması kabil olmayan bir ümit uyandırmıştı."

"...bir gece için bu kadarı çoktu bile.Zaten küçüklüğümden beri saadeti ısraf etmekten korkar, bir kısmını ilerisi için saklamak isterdim..."

"Demek gidiyorsunuz?" dedi (Maria Puder)
Yüreğim hoplayarak bir adım ileri attım.Beni memnun edip etmediğini o anda tayin edemediğim bir ihtimal ve aklıma getirmekten korktuğum bir ümitle:
"Gitmeyeyim mi?" dedim  (Raif)

"Birçok şeye ihtiyacımızı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfetmez miyiz?"

"...İçime çektiğim bu ıslak hava ne kadar tazeydi!Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışlarını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak, herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurduğunu bilerek yaşamak...ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek,onu bekleyerek yaşamak..."

"...Başkasına merhamet etmek, ondan daha kuvvetli olduğunu zannetmektir ki, ne kendimizi o kadar büyük, ne de başkalarını bizden daha zavallı görmeye hakkımız yoktur."

"..fakat elde edebileceğimi de kaybetmek korkusuyla,...yakalamak istediği harikulade güzel bir kuşu küçük bir hareketiyle kaçıracağından korkan bir insan gibi atıl kalıyordum."

"..ileriye atılmayan her adımın insanı geriye götürdüğünü ve yaklaştırmayan anların muhakkak uzaklaştırdığını karanlık bir şekilde seziyor...

"Evden çıktıktan sonra bir şey unuttuğunu fark ederek duraklayan, fakat unuttuğunun ne olduğunu bir türlü bulamayarak hafızasını ve ceplerini araştıran, nihayet, ümidini kesince, aklı geride, ileri gitmek istemeyen adımlarla yoluna devam eden bir insan gibi üzüntülüydüm."

"Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla bağlanabilirmiş."

"Asıl mühim olan,iki insanın birbirini bulması bu derece güç olan şu dünyada, bu nadir saadete ermekti."

"Yalnız kaçırılan fırsatlar asla akıldan çıkmıyor ve her hatırlayışta insanın içini sızlatıyor.Bunun sebebi herhalde "Bu öyle olmayabilirdi!" düşüncesi..."

"Hayat ancak bir kere oynanan bir kumardır..."


6 Ekim 2017 Cuma

Çatıdaki Pencere

"Ölmek, var olmuş olmak ve artık olmamaktır" derdi Saramago

Böyle sisli bir sabah, görüşü engellemeyen ama kenti gizemle ve hayallerle sarıp sarmalayan uçarı bir sis. Isaura tüm bunların tadını çıkarıyordu...

"İyi insanlar mıdır?"
"Kimileri öyle, kimileri değil, her yerdeki gibi..."

"...İnsanların sürdürdükleri talihsiz hayatın ötesinde büyük bir ideal, büyük bir umut var.Her birimizin yaşamını bu idealin, bu umudun yönlendirmesi gerektiğini öğrendim.Böyle düşünmeyen insanlar varsa, doğmadan önce öldükleri içindir."

"Evet, zaman değişti, ama insanlar aynı..."

"...Onun durumunda biriktirilen altın değil, yaşam tarzının sağladığı tek fayda olan daha fazla deneyimdi.Deneyim de, tıpkı yerinden kımıldatılmayan altın gibi, kullanılmayınca yarasızdı kuşkusuz:Üretmiyordu, sonuç getirmiyordu, faydasızdı."

"Bağlanmak istemiyordu çünkü bağlanmak, içinde yaşadığı faydasız yaşamı itiraf etmek anlamına gelecekti."

"Yaşam her saat yararlı olmalıydı, kendini oraya buraya yansıtmalıydı.Yaşama tanık olmak hiçbir anlama gelmiyordu.Yaşama tanık olmak ölmekti....İnsanın orada ya da burada olması değildi önemli olan, yaşamın kendini yansıtmasıydı, bir hayvan gibi akışa kapılmak olmamalıydı, suyun çeşmeden akması gibi bilinçsiz olmamalıydı.Ama nasıl kendini yansıtmak? Nereye doğru yansıtmak?..."

"Görüyorum.Sadece sözcükler yüksek sesle söylendikleri zaman utanıyorsunuz.Düşünülmeleri utandırmıyor."

"İnsanlar arasındaki sevgisizliğin sorumlularını nasıl sevebilirim ki."

"Sevgi zayıfların söylemi, nefret güçlülerin ruhudur."

Jose Saramago