
Böyle sisli bir sabah, görüşü engellemeyen ama kenti gizemle ve hayallerle sarıp sarmalayan uçarı bir sis. Isaura tüm bunların tadını çıkarıyordu...
"İyi insanlar mıdır?"
"Kimileri öyle, kimileri değil, her yerdeki gibi..."
"...İnsanların sürdürdükleri talihsiz hayatın ötesinde büyük bir ideal, büyük bir umut var.Her birimizin yaşamını bu idealin, bu umudun yönlendirmesi gerektiğini öğrendim.Böyle düşünmeyen insanlar varsa, doğmadan önce öldükleri içindir."
"Evet, zaman değişti, ama insanlar aynı..."
"...Onun durumunda biriktirilen altın değil, yaşam tarzının sağladığı tek fayda olan daha fazla deneyimdi.Deneyim de, tıpkı yerinden kımıldatılmayan altın gibi, kullanılmayınca yarasızdı kuşkusuz:Üretmiyordu, sonuç getirmiyordu, faydasızdı."
"Bağlanmak istemiyordu çünkü bağlanmak, içinde yaşadığı faydasız yaşamı itiraf etmek anlamına gelecekti."
"Yaşam her saat yararlı olmalıydı, kendini oraya buraya yansıtmalıydı.Yaşama tanık olmak hiçbir anlama gelmiyordu.Yaşama tanık olmak ölmekti....İnsanın orada ya da burada olması değildi önemli olan, yaşamın kendini yansıtmasıydı, bir hayvan gibi akışa kapılmak olmamalıydı, suyun çeşmeden akması gibi bilinçsiz olmamalıydı.Ama nasıl kendini yansıtmak? Nereye doğru yansıtmak?..."
"Görüyorum.Sadece sözcükler yüksek sesle söylendikleri zaman utanıyorsunuz.Düşünülmeleri utandırmıyor."
"İnsanlar arasındaki sevgisizliğin sorumlularını nasıl sevebilirim ki."
"Sevgi zayıfların söylemi, nefret güçlülerin ruhudur."
Jose Saramago
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder