"Ben bir bilgisayar istediğimde babam "İleride alırız" diyordu.Biz ileri gidip bilgisayarı almaya tam yaklaşmışken ileri daha da ileri gidiyordu. "Zeki Kayahan Coşkun
"Fakirliğe hep bir övgü vardi.Böyle de gerekiyordu.Ya bir gün uyanırlarsa?...Sürekli zam yağmuru altında kalan, fakirleştikçe fakirleşen kitlenin mutluluğu, duyacağı gurur artmalıydı.Öyle ya fakirlik arttıkça daha erdemli, daha çilekeş, daha onurlu olunuyordu."Zeki Kayahan Coşkun
"Sokak, sivilleşmenin ve neticesinde demokratikleşmenin başladığı yer, bu yüzden de büyük tehdit." Alper Canıgüz
"Ülke nüfusunu anlamak için en kritik veri, kadın doğurganlık oranı.Eğer bir ülkede bu oran 2.10'un altına düşerse o ülke nüfusu için "düşüşte" tanımını kullanmak yanlış olmaz...Kadın doğurganlık oranı, bir kadının doğurgan olduğu dönem olan 15-49 yaş grubunda doğurabileceği ortalama çocuk sayısını ifade eder." Selçuk Şirin
"Türkiye'de bu oran 1960 senesinde 6.37 çocuk iken uygulanan aile politikası sebebiyle 2001 senesinde 2.38'e kadar gerilemiş.Ancak 2001 ekonomik krizin de etkisiyle bu oran 2003'de 2.17'e inmiş...2015 yılından itibaren seyri ortalama iki çocuğun altına inmiş...Özetle, Türkiye için artık "genç nüfusumuz" diye başlayan her cümlenin yanına "yaşlanan nüfusumuz" cümlesini de eklememiz gerekiyor." Selçuk Şirin
"Kendilerinden çok daha fazla şey görmüş geçirmiş koca bir ağacı döverek öldürmeye yeltenmeyecek kadar haysiyetli olsalardı." Aylin Balboa
"Flaubert, yazarın kütüphanesi beş-alt kitaptan oluşmalı, döne döne onları okumalı diyor.Ne yazarlar ama:Cervantes,Shakespeare,Rabelais,Montaigne ve Goethe!" Enis Batur
"Baudelaire'siz, Nietzche'siz, Balzac'siz,Tristam Shandy'siz, Suc ve Ceza'sız kütüphane mi olur!" Enis Batur
"Tartufi.Beyaz Alba trüfü.Latincesi "tuber pico magnatum"...kasım ayında lezzet olarak zirve yapan bir nevi yaban mantarı.İtalya'nın Piemonte bölgesi...Trüf avcıları rehber olarak yanlarına domuz alırlarmış.Ama bir sorun varmış, hayvan trüfü bulur bulmaz kendi yemek istiyor...Avcı, trüfü saklamaya çalışırken domuz trüfü yemek için trüf tutan eli ısırıyor.Bu nedenle bazı parmakları eksik ya da eli kesik çok eski kuşak trüf avcısı varmış....artık durum değişmiş, burnu iyi olan bazı köpek cinsleri kullanıyorlarmış...Sakat kalma riskine değer mi?...bir kiloluk trüflerin 300 bin dolar civarı alıcı bulduğunu görürsünüz.Kısacası altın avcılığı gibi bir iş bu.Kazandığın paranın vergisi de yok...Herşey nakitle dönüyor, her nakit de olmaz.Euro veya dolar....Yumurta ve truf birbri için yaratılmış iki aşık gibi." Vedat Milor
"Birinci Dünya Savaşında biz bir millet ve vatan olduğumuzu ispat ettik.Vatan için savaşan, millet için ölen insanlar başka yerde yoktur....Çanakkale, dünya tarihinin akışını değiştirmiştir....Her milletin tarihinde Çanakkale Zaferi gibi abideler görülmez.Bizde vardır ve bu bütün Doğu'da tektir...Cumhuriyet devamlılıktır.Osmanlı, Türklerin imparatorluğuydu, bu da Türklerin cumhuriyetidir." İlber Ortaylı

OMM-Odunpazarında bir modern müze 8 Eylül günü ziyarete açıldı,Eskişehir
"Sınır Tanımayan Çocuklar" adlı bir oluşum var; çocuklar ve ebeveynleri için zihin açıcı kampları, toplanmalar düzenliyor. ->Instagram-> Muna Genç -> Yeteneklerinizi; tutku, heyecan ve meraklarımızı erken yaşta keşfetsek, ailelerimiz bizleri daha çok tanısa ve doğru yönlendirse daha iyi olur muydu?
Film->İl Postino (1994)
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"İnsan sabah okuduğu metinleri asla unutmaz. Zihin boşken, vücut diriyken, kafa dinçken okumak, çalışmanın verimini kat kat artırır." İlber Ortaylı
"...iyi düşünmek için esasen yalnız kalmak gerekir...Yalnız kalmayı bilmeyen milletlerden fazla bir şey çıkmaz.Mesela iyi bir düşünür çıkmaz...Maalesef biz Türklerin böyle bir kabiliyeti yok, bu yüzden de bizden iyi düşünür pek çıkmıyor....Meselenin özü düşünmeyi bilmektir, kafanı açık tutmak, daha çok kafayı açık tutabileceğin anları aramaktır." İlber Ortaylı
"Geçmişte nasıl aşıklar köy köy gezerek gördüklerini, yaşadıklarını sözlü olarak anlatıyorsa bugün de rapçılar aynı şekilde yaşayıp gördüklerini müzik formunda anlatıyor...Rap merkezde değil, kenarda olanların seslerini çıkarmak için kısıtlı olanaklar içinde icat ettiği bir müzik türü." Selçuk Şirin
"Türk olarak biliyorum ki 'Veren el, alan elden üstündür' Tan Sri derim ama ondan kıyak kabul edip egosunu tatmine izin vermem...Biz'de otoriter kişiler çok...ama otorite sahiplerinin meşruiyeti toplum tarafından kabul edilmiyor.Edilmiyor; çünkü otoritenin kaynağı, doğru ya da yanlış, hak edilmemiş olarak algılanıyor." Vedat Milor
"Bir dönemi anlamak için sıradan insanların hikayesine bakmalı mutlaka.Çünkü o sıradanlık olan biten her şeyden etkilenmiş, dönemin bütün renklerini giyinip kuşanmış bir çıplaklık aslında.Üzerlerinde çeşitli kıyafetler oluyor o insanların ama her koşulda içleri görünüyor, derinlikleri, özlemleri, ayakta kalmak için feda ettikleri masumiyetleri....Hayat tam da böyle birşey işte.Senin mi değil mi yine sen karar veriyorsun.Bu bazen cevabını bildiğin bir soru sayesinde oluyor bazen de bilmediğin." Cem Davran
Tıbbiyeli Hikmet'e.."Evlat,müsterih ol.Gençlikle iftihar ediyorum ve güveniyorum.Biz azınlık kalsak dahi manayı kabul etmeyeceğiz.Parolamız tektir ve değişmez:Ya İstiklal, ya ölüm!" M.Kemal Ataturk (Sivas Kongresi, Sunay Akın aracılığıyla)
"'Bizim başka bir estetiğimiz vardır.Bunu aramak zorundayız.Şiirimizde, resmimizde, her alanda..."Tuncel Kurtiz
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Yaşam bir tercih meselesidir." İlber Ortaylı
"Yolunuz Ankara'ya düşerse, Resim ve Heykel Müzesi'nde...Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi bilin ki devrimden bir yıl önce, ülkemizde Latin harflerle yazılan ilk Türkçe metindir." Sunay Akın
kuver ücreti:Lokantalarda yemeklerin servisinden önce masaya serilen örtü ve bu örtüyle birlikte çatal, bıçak, kaşık, şamdan, tuzluk vb. şeylerin servise sunulmasından dolayı alınan ücret.
"Kolaya kaçma.İşini hakkıyla yapacağına baştan savmacılık. Öz yerine biçim.Kalite arayışı yerine iddialı ve şaşaalı sunum...Vasatistan." Vedat Milor
"Bana Türkiye'nin durumunu bir kelimeyle anlat derseniz, derim ki iyi; iki kelimeyle anlat derseniz, derim ki iyi değil." Süleyman Demirel
"Bırak gerçek incitsin seni, bir yalan avutacağına." Kemal Sayar
Fatma Aliye-> İlk kadın romacılarımızdan, kadın özgürleşmesini, kadının sosyal, kültürel ve edebi varlığını inatla savunan...Türk edebiyatının Virginia'sı.
"En son rapora göre İstanbul'a gelen bir ziyaretçi 108 dolar harcıyor ki 2017 kuru üzerinden.Bugun hesaplansa 100 doların da altında...Oysa Dubai'ye giden bunun 5-6 katı harcıyor....İstanbul'a gelen turistlerin daha çok paraca harcamasını istiyorsak...bu çağda insanlar hikayesi olan mekanlarda hikayesi olan ürün ve hizmetleri satın almak istiyor....Londra'ya bakalım, her ayrıntıyı ticari bir faaliyete dönüştürmüş...sadece tarihi mekanlara giriş satmıyorlar, zindanlarda tiyatro, dehlizlerde konser, meydanlarda yürüyüş satan bir kent..."Selçuk Şirin
"Çok sevdim, çok saydım dinleyicilerimi ve izleyecilerimi.Mukabilinde bedelini kalbimle ödedim.Kalbim yoruldu...Kalbimi verdim.Çok şey aldım ama kalbimi verdim."Zeki Müren
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

"Anadolu, imparatorluğu ayakta tutan kıtadır...Günümüzde Suriye'yi hatta rafine bir ülke olan İran'ı da görüyoruz, bırakıp gidiyorlar.Özellikle Suriye hiçbir şey yapmıyor, kaçmaya bakıyor.O bakımdan geçmişte Anadolu'da yaşamış insanları takdir etmek lazım fakat son 50 senedir böyle bir Anadolu insanı kalmadı..Bu bölgelerde devlet ve toplum kavramları tam oturmamış.Kendi küçük, dar menfaatlerini gözlüyorlar.Belediye seçer gibi hükümet seçiyorlar.Bu hiç iyi birşey değil" İlber Ortaylı
"İyilik çaba gerektirir...İnsan iyi değildir, iyi olmayı seçen, bunun için emek veren insan iyidir...İyilik hayatta kalmaya değil, hayatta iz bırakmaya yönelik bir seçimdir." Mahir Ünsal Eriş
"Tek bir günah var dedi.Kendi hakkını vermemek...Şimdi ve burada sen sen olmanın bütün potansiyellerini gerçekleştirmekten kaçarsan seni vatandaşlıktan atarım dedi." Başar Başaran
"Yazarken kalem biter, ağlarken müzik, severken aşk biter, yaşarken nefis." Başar Başaran
"Hayatın değerli anlarını yaşantı olarak ıskalarken, onları bir fotoğraf imgesine hapsetmek, bu çağın yanılgısıdır." Kemal Sayar
"Duygulara akıl yürüterek karşı koymak taşkın bir seli şemsiye açarak durdurmaya çalışmak gibi bir şey." Vedat Milor ->Berkeley Univ (San Francisco)
"Başkalarının ne düşündüğünü zerre kadar tınmadan kendi değer sistemini ve önceliklerini oluşturma hayali....Bu tercihlerin başında yaşamın her alanında estetik bir boyut aramak ve yaşamın anlamını geleceğe ertelenmemesi gereken anlık haz'ların tatmini olarak görmek geliyor." Vedat Milor
"O serserilikler bana bir seneye mal oldu ama pişmanlığım yok.Çünkü o serseriliklerden de bir şeyler kazanılıyor.Sabretmeyi kazandım mesela. Çalışma huyunu kazandım.Beni çalışmaya teşvik etti o serserilik günleri." Aydın Boysan
"Toplumun karakteri kendisinin yaşama biçini gösterir, aynadır. İnsanlara ayna olur şehir.Medeniyete yakınlaşmak lazım..Çocukluk terbiyesinden başlayıp, yaşlılık terbiyesine, komşuluk ilişkilerine kadar terbiye edilmeli toplum." Aydın Boysan
"Bir daha dünyaya gelsem İstanbul'da yaşamak isterim. Bütün kötülüklerine, çirkinliklerine rağmen."
"Bir ömrü güzel yapan rakamlar değil, yaşanılanlardır."Aydın Boysan
"Evliliğin en güvenli dayanaklarından biridir sabır.Önce birbirine sabretmek...Sonra onların çevreyle yaşama biçimlerindeki davranışlarına sabretmek."Aydın Boysan
"Sarhoş, hoş kafalı adam demek.Sarhoşluk kötü bir şey de değil, iyi bir şey de değil.Kişisine göre..."Aydın Boysan
"Rakının adabı..adam gibi içmektir...yani ölçüyü kaçırmadan içmek."Aydın Boysan
Paşabahçe
Sene 1950.İkinci Dünya Savaşı bitmiş...1952 senesinde Paşabahçe isimli bir vapur gelir.
994 grostonluk ağırlığıyla ve 74 metrelik uzunluğuyla çok görkemli, çizgileri ve ince detaylarıyla bir kuğu gibi zariftir....üst kata çıkan merdiven sahanlığında alışıldık künye alanında yer alan Artemis figürü onu eşşiz kılan özelliklerinden biridir.
"Neden kırmızı...Romalılar...Zaferin rengi kabul edildiğinden generaller kırmızı pelerin giyer, askerler de kırmızı elbise giyerek dolaşır ve zaferlerini her yanı kırmızıya boyayarak kutlarlarmış...Avrupalılar hayran oldukları, adına Türk Kırmızısı dedikleri boyayı Osmanlılardan alarak kullanabilmişler ve hala halı yapılan yörelerimizde bu kök boya kullanılmaya devam ediyor...Oscar, Altın Küre ve Emmy...Ey kırmızı, hafızalarda iz bırakmak için tarih yazman gerekir miydi?" Meral Işık
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder