adsense

30 Ekim 2025 Perşembe

Antik Dünya

Antik bir şehirde gezinirken neler çıkar karşımıza?...Çöp ve insan dışkılarının feci kokuları fena çarpar yüzümüze...Ölüm de sinerdi şehrin havasına.Evsizlerin çoğu sokaklarda ölürdü.

Ölünün ortadan kaldırılması için daha çok yakılma yoluna gidildiği Roma'da cesetler şehir dışına götürülür ve basit bir odun yığınıyla yakılırdı.

Çeyrek milyon izleyici alabilen amfitiyatro ve Circus Maximus'taki kalabalığın bağırışları şehri çınlatırdı..

...çoğu heykel boyalıydı.Ya da yaldızlı, cilalı veya vernikliydi.Yüzün temel özellikleri izleyicinin dikkatini çekmek için vurgulanırdı...gözler beyaza boyanır ya da renklendirilmiş camla bezenirdi.Dudaklar çarpıcı kırmızılarla...ve heykel ne kadar önemliyse renklendirme daha belirgin, daha şaşalı olurdu.

Homeros.."şarap rengi deniz" benzetmesi sadece rengiyle değil keskin, kekre tadı ve kokusuyla da ilgilidir...Tat almanın, koklamanın ve hissetmenin renkleri olduğu fikri, bizim çok kolay anlayabileceğimiz bir şey değil.

Okuryazarlık...nüfüsun sadece 5%'i işlevsel düzeyde..temel metinleri okuyacak kadar okuryazardı.

Bizim klasik kültür olarak gördüğümüz şey, küçük bir zengin grubun yüksek kültürüydü.Sadece varlıklı kesin şiir okumak ya da düzyazının incelikli noktalarını öğrenmek için zaman harcayabiliyordu.

Antik dünya, erkek egemendi.Sadece erkekler oy kullanabiliyor ve kamu hizmetinde görev alabiliyordu...bütün metinler erkekler tarafından erkekler için yazılmıştır...Nüfus gençti..25 yıldan daha uzun ömür beklentisi olmazdı.

Atina..toplam nüfusu 250.000 idi ve bu nüfusun sadece 30.000'i vatandaştı...oy kullanma hakkına sahip kimseler Atina nüfusunun 10%-15%'ine kadar düşmüştü...Her vatandaş kanunlarla ilgili teklif verebiliyor ve oylama yapılabiliyordu...Seçimler güvenilir değildi çünkü zengin ve güçlülerin seçmenlerin oylarını satın almasıyla sonlanıyordu.

Nüfusun büyük bölümünü köleler oluşturuyordu...Roma'da nüfusun üçte birini oluşturan köleler her yerdeydi...Bir köleye sahip olmak, günümüzde bir buzdolabına sahip olmak kadar normaldi.

Ortalama bir antik şehrin sokaklarında yürümek bizi her türden dini görselin bombardımanına tutardı..kapılarda tutulan ev tanrıları..

Felsefe, çoğunluğu üst sınıf erkeklerden oluşan çok küçük bir grup tarafından yapılıyordu.

...antik dünya doktorları insan vücudunu organların değil, sıvıların bir bütünü olarak görüyordu.

...kimle seks yaptığınız değil, kimin kime ne yaptığı önemliydi.Kabul edilir olan sadece üstte olmaktı.

Günlük dil kaba olabiliyordu...taşlardan birinde "Selam, göt oğlanı Octavian!" kazılıdır




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder