'Halkları oluşturan insanların büyük bi kısmı devlet başkanlarının yaşadığı gibi bir hayatı yaşamıyor.Ben ülkenin büyük bir bölümünün yaşam tarzı nasılsa öyle yaşıyorum.Devlet başkanlarını azınlıkta olan bir grubun yaşadığı sisteme dahil etmeye çalışan bir mekanizma var.Düşündüğün gibi yaşamalısın.Aksi takdirde yaşadığın gibi düşünmeye başlarsın.'
'Hayatta ne yaşamam gerekiyorsa, karşıma ne çıktıysa,bunların sorumluluklarını üstlenmekten kaçınmadım.Rastlantı olgusuna tarihte de yer vermeliyiz.Ben tesadüfen varım.Hesaplanamaz şeyler vardır:Rastlantılar.Bunların yokluğu yalandır.İki nokta önemlidir:Nedenler ve rastlantılar. Onca yıl hapiste bulunmasaydım belki de şu anda böyle olmayabilirdim.Mezarım kazılmıştı çoktan.Genç insanlara bunları aktarmak istedim.Düştüğün zaman kalkmayı bilmelisin.Hayat pek çok kez seni yere serebilir.Önemli olan tekrar ayağa kalkmak ve devam etmek ve yine devam etmektir.'
'Daha kavgaya girişmeden yere serileceklerini düşünenler beni hasta ediyor.Elbette sadece kazanmak için savaşmıyorsun çocuğum.Ama kazanacağına inanmalısın.Böylelikle ancak hayatına bir anlam katabilir, böylece yol alabilirsin.Yenilebilirsin.Hayat gibi çetrefilli bir düşmanı kim mağlup etmiş ki?Ama hayat macerana bir anlam kazandırmalısın.Maddi gereksinimlerin çok ötesinde, hayatı tutku ile yaşamalısın.Hayatı hevesle yaşamalısın.Hayatla böyle bir anlaşma yapmalısın.Bunlar her aklına geleni yap anlamına gelmiyor.Ama sizlere şunu kesinlikle söyleyebilirim ki, ben bu hayatta deliler gibi eğleniyorum.'
'O yıllarda, zindanlarda, bir kimsesiz, bir yetim gibi yaşarken, ne kadar az şey ile mutlu olunabileceğini öğrendik.Eğer az ile mutlu olmayı başaramazsanız, her şeye sahip olsanız da başaramazsınız.'
'Sosyalizm, çok farklı anlamlar büründürülen ve karmaşıklaştırılan bir sözcük haline geldi.En yalın haline indirgemek gerekirse, insanların özgürlüğü ve eşit haklara sahip olması için mücadele ediyoruz.'
'...İnsanlar, aynı fikirde olmadıkları halde, idealleri uğruna hayatını ortaya koymuş bir kişiye saygı duyuyor ve büyük bir gönül ferahlığı ile oy veriyorlar.'
'En kötüsü, içinde mahkum kaldığın ideolojik kalıpların, gerçekleri olduğu gibi görmene engel oluşturmasıdır.Ben uzun bir süre önce bundan kurtulduğumu ve küçük renk farklılıklarının ve detayların kattığı zenginliklerin önemini kavradığımı düşünüyorum.'
Mujica daha ilk gün, maaşının %70'ini yoksullara konut yaptırmak için bağışlayacağını duyurmuştu ve başkanlık süresinin sonuna kadar da bu söylediğini uygulayarak, yarım milyon dolara yakın bir tutarı bağış olarak teslim etti.
En önem verdiği konuyu 'Eğitim, eğitim, eğitim!' diye üç kez tekrarladı.
'Çokca okumayı ve düşünmeyi tercih ediyorum....Yazmak, düşüncelerini netleştirmene yardımcı oluyor.'
'Bugün, 3. dünya ülkesi ola küçük bir ülkede, toplumsallaştırıcı yapılara doğru götürecek en pratik yolun öz yönetim modelinden geçtiğini görüyorum.Amaç, otokontrol mekanizmalarıyla, işçiler tarafından yönetilen şirketlerin kurulmasıdır.Ben, insanın insan tarafından sömürüldüğü işletme modellerine karşıyım.Kapitalizmin sahip olduğu büyük dinamo, yaratıcı tarafıdır.Aksi takdirde, hayatını siesta'ya adayacaksın.Tükeneceksin ve sonunda hemem hemen tüm sosyalist ülkelerde olduğu gibi elinde bir şeyin kalmadığı bir yere geleceksin.'
'...Dünyada iktidar için mücadele veren ama yanında askerlerin olmasını düşünmeyen bir kimseyi tanımıyorum.Bunu yapmazsan, kaybedersin.'
'Protokol, iktidarın güç ayinleri ya da her neyse, tüm bu saçmalıkların canı cehenneme!'
'Resmi arabayla çıktığım zaman, arabanın kapısını açmalarına izin vermiyorum ve arkada hiç oturmuyorum.Bizi öldürmeye gelirlerse şoför tek başına vurulsun istemiyorum.Sen de bu riski onunla birlikte üstlenmelisin.'
'İyi yemek pişirmeyi bilmek, elde olanlarla pişirmeyi bilmektir.'
'Tupalardan öğrendiğim bir şey de, ne kadar çok korunsan da hiçbir zaman tam güvende olmadığındır.'
'Haklı çıkmak için insanların yaptıkları konuşma sayısı, gerçektende hayret verici.İki kuruşluk iktidarları ve kurnazlıklarıyla her şeye bir bahane buluyorlar ve sonunda yandaş dalkavuklarıyla fildişi kulelerde yaşıyorlar.Bu çok vahim bir durum.Her yerde bunu gördük.'
'Cumhuriyet tarihi özgürlük için verilen mücadelelerin tarihidir,sonrasında insanlık tarihi açısından yakın bir zaman önce boyun eğme dönemi başlamıştır.Cumhuriyet, bir fırsat eşitliği ve özgürlük mücadelesi olmakla beraber, kapitalist bir çerçeve içinden çıktığından, lokomotifi egoizmdir...Çember, kırmızı halı, hürmet...Tüm bunlar cumhuriyet olamaz.Cumhuriyet eşitliktir ve söz sahibide ruhumuz ve bedenimizle her şeyimizi borçlu olduğumuz halktır...Devlet başkanı herkes gibi bir vatandaştır.Benim o muslukçu ya da tesisatçıdan bir farkım yok...Başkan, bir başkası gibi bir gün bir yerde kalp krizinden gidecek bir ihtiyardır, insanların bunun farkında olması gerekir.'
Kendisindeki kural tanımazlık ve hoşnutsuzluk geleneğinin çıkış noktası biraz tanıdık:Anarşizm. Mujica özünde katıksız bir anarşist.
'Hukukçular, ne istediğinizi dinliyor ve daha da isteğinize uygun olarak yasaları düzenliyorlar.Onlar her zaman müşterisini kollayacaklardır.Pozitif hukuk, sıraya dizilmiş yöneticilerin isteklerini haklı kılmak için icat edilmiştir...Hukukun üstünlüğü, mükemmelliği, tartışılamaz olduğu gibi sözleri kimse bana söylemesin çünkü bu koca bir yalandır.Zira onu düzenleyenlerde subjektif olabilen, senin benim gibi insanlardır ve ait oldukları sınıfın bilincini üzerlerinden atamazlar.'
'Sosyalizm fikri özgürlüklerin kıçına tekmeyi basamaz; asıl problem bu.Liberalizm, veremediği bir şeyi vaat ediyor olsa da, felsefi olarak insanlik tarihi açısından bir üst basamakta bulunuyor.İnsanlığı ileri götürmek isteyen bir düşünce özgürlüklerden yola çıkmalıdır.'
'Ben kronik bir anarşistim.Devletle ilgili yapılabilecek en iyi şey, onu tamamen ortadan kaldırmaktır.Ama sorun, devletsiz yaşamama imkan vermeyen bir insanlik evresine denk gelmemdir.'
İnsanoğlu ve doğa, Mujica'nın her daim ilgi alanı içinde olmuştur.Bu anarşist ve ataist ihtiyar için adeta bir dindir.
'İkna olmadıysan bırakman lazım.Şüphelerin varsa kimseye rehber olamazsın, bundan dolayı inandığın şey üzerine iyi kafa yormalısın.'
Farklı olana, farklı düşünenlere ya da farklı bir ifadede bulunanlara hoşgörü esastır.
'Bu fırtınayı atlatman için sana moral vermeye geldim evladım.Çünkü tüm fırtınalar son bulur.'
Önemli olan etki bırakmaktır.Bunu yapamıyorsan en tercih edilebilir olan bırakıp gitmektir.
'...Eğer heyecan yaratamazsan kimseye ulaşamazsın...Çıkıp insanları tanıyıp, onlarla konuşmalısın.'
'İyi bir kitap okuduğunda macera, kitabı kapattığın zaman başlar.Çünkü senin de kendinden birşeyler koyduğun bi bölüm oluyor.Seni düşündürüyor.'
'Ben fakir değilim.Tutumluyum.Çünkü, sahip olduğum özgürlüğün keyfini sürmek için zamana ihtiyacım var.Yoksulluğu değil, ölçülü olmayı ve ağır olmayan bavullarla yürümeyi seviyorum.'
'Gereksiz tüketim ve hayatın bayağılaşmasına karşı yenik düşüyoruz.Eğer gelecek kuşaklara bırakmak için tek bir şey seçme hakkım olsaydı, bunu hakiki hayata daha çok zaman ayırabilmeleri için kullanırdım.'
'...ilk insanlar, grup halinde, kabile hayatı yaşardı.Ama yerleşik değillerdi.Gerektiğinde kabile olarak, diğer kabilenin ciğerini söküyorlardı.Ama kapitalizm bireycidir ve bütün olarak düşünmeyi engeller.Konunun esası budur.'
Sadece okuduğum kitaplar, makaleler, beğendiğim müzikler ve biraz da farklı başlıklar...
adsense
24 Şubat 2016 Çarşamba
21 Şubat 2016 Pazar
TED gibi konuş
Steve Jobs:'Zamanınız kısıtlı, bu yüzden onu başka birinin hayatını yaşayarak harcamayın'
Unutmayın, eğer fikirlerinizle bir başkasına ilham veremezseniz o fikirlerin ne kadar iyi olduğunun bir önemi yoktur.
TED gibi konuş üç kısma ayrılmıştır, her biri ilham verici bir sunumun üç bileşenini ortaya çıkarır.
Sır #1: Sunum konunuza olan benzersiz ve anlamlı bağınızı belirlemek için derinlere inin.Tutku ustalığa yol açar ve sunumunuz onsuz hiçbir şeydir, ama aklınızdan çıkarmayın ki sizi ateşleyen şey açıkta görünen şey olmayabilir.Aimee Mullins protez konusunda tutkulu değildir, insan potansiyelini ortaya çıkarma konusunda tutkuludur.
Kendiniz ilham almamışsanız başkalarına ilham veremezsiniz.
Robert Greene:' İstek, sabır, sebat ve güven; başarıda, bütün muhakeme güçlerinden daha büyük bir rol oynar.Motive olmuş ve enerji dolu hissederek hemem herşeyin üstesinden gelebiliriz.Sıkılmış ve huzursuz hissederek, zihinlerimiz kapanır ve artarak pasifleşiriz.'
Soru: İçinizi şenlendiren nedir? ('Ne hakkında tutkulusunuz?' yerine)
Gerçek tutkunuz iletişimlerinizin konusu olmalı ve izleyicinize gerçekten ilham vermeye hizmet etmelidir.
Başarılı konuşmacılar fikirlerini paylaşmak için sabırsızlanır.Karizma sahibidirler ve karizma, konuşmacının konusuna ne kadar tutku duyduğuyla doğrudan ilintilidir.Karizmatik konuşmacılar coşku ve tutku yayar.
Eğer motivasyonunuz tutkunuzu izleyicinizle paylaşmaksa, topluluk önünde konuşmak ya da patronunuzun önünde o çok önemli sunumu yapmak daha da az endişelendirecek.Richard'a geniş izleyici kitleleri önünde nasıl sakin ve rahat kaldığını sordum.O herkesin isterse, kendini coşku, keyif ve mutluluk hissetmeye ikna edebileceğine inanıyor.Hepsi motivasyonunuza bağlı. Eğer amacınız daha özgeciyse (izleyicinize daha iyi hayatlar yaşamalarına yardım edecek bilgiler vermek) o zaman daha derin bağ kuracak ve rolünüzde daha rahat olacaksınız.'Fikirlerimi paylaşmaktan çok mutluyum ama bir birey olarak kaybedecek ya da kazanacak hiçbir şeyim yok.'
Unutmayın, eğer fikirlerinizle bir başkasına ilham veremezseniz o fikirlerin ne kadar iyi olduğunun bir önemi yoktur.
TED gibi konuş üç kısma ayrılmıştır, her biri ilham verici bir sunumun üç bileşenini ortaya çıkarır.
- Duygusaldır - yüreğime dokunur
- Yenidir - beyin yeniliğini görmezden gelemez
- Akılda kalıcıdır - içeriği hiç unutmayacağım yollarla sunar
Ortalamadan daha iyi iletişimciler genellikle diğer insanlardan daha başarılıdır ama büyük iletişimciler hareket başlatır.
Potansiyelinizi, fikirlerinizi iletemediğiniz için sabote etmeyin.
1 - İçinizdeki ustayı çıkarın
Larry Smith: 'Tutku, yeteneğinizin en coşkun dışavurumunu sağlayacak olan şeydir.'
Sır #1: Sunum konunuza olan benzersiz ve anlamlı bağınızı belirlemek için derinlere inin.Tutku ustalığa yol açar ve sunumunuz onsuz hiçbir şeydir, ama aklınızdan çıkarmayın ki sizi ateşleyen şey açıkta görünen şey olmayabilir.Aimee Mullins protez konusunda tutkulu değildir, insan potansiyelini ortaya çıkarma konusunda tutkuludur.
Kendiniz ilham almamışsanız başkalarına ilham veremezsiniz.
Robert Greene:' İstek, sabır, sebat ve güven; başarıda, bütün muhakeme güçlerinden daha büyük bir rol oynar.Motive olmuş ve enerji dolu hissederek hemem herşeyin üstesinden gelebiliriz.Sıkılmış ve huzursuz hissederek, zihinlerimiz kapanır ve artarak pasifleşiriz.'
Soru: İçinizi şenlendiren nedir? ('Ne hakkında tutkulusunuz?' yerine)
Gerçek tutkunuz iletişimlerinizin konusu olmalı ve izleyicinize gerçekten ilham vermeye hizmet etmelidir.
Başarılı konuşmacılar fikirlerini paylaşmak için sabırsızlanır.Karizma sahibidirler ve karizma, konuşmacının konusuna ne kadar tutku duyduğuyla doğrudan ilintilidir.Karizmatik konuşmacılar coşku ve tutku yayar.
Eğer motivasyonunuz tutkunuzu izleyicinizle paylaşmaksa, topluluk önünde konuşmak ya da patronunuzun önünde o çok önemli sunumu yapmak daha da az endişelendirecek.Richard'a geniş izleyici kitleleri önünde nasıl sakin ve rahat kaldığını sordum.O herkesin isterse, kendini coşku, keyif ve mutluluk hissetmeye ikna edebileceğine inanıyor.Hepsi motivasyonunuza bağlı. Eğer amacınız daha özgeciyse (izleyicinize daha iyi hayatlar yaşamalarına yardım edecek bilgiler vermek) o zaman daha derin bağ kuracak ve rolünüzde daha rahat olacaksınız.'Fikirlerimi paylaşmaktan çok mutluyum ama bir birey olarak kaybedecek ya da kazanacak hiçbir şeyim yok.'
20 Şubat 2016 Cumartesi
18 Şubat 2016 Perşembe
How to Cool Down a Heated Negotiation
Many people fear that no matter how they prepare, their negotiation will spiral into an unproductive debate or a shouting match. Even if you’re approaching the negotiation with a collaborative, joint problem-solving mindset, it’s possible that things will get heated. You know when it’s happening: Perhaps you feel yourself getting emotional. You sense that your blood pressure is rising, that you’re becoming angry or anxious. Maybe your counterpart is doing the same. The volume might be getting louder, or one or both of you have started to yell.
Whatever the reason the conversation has turned combative, here are a few ways to defuse the situation:
Whatever the reason the conversation has turned combative, here are a few ways to defuse the situation:
- Focus on your physical reaction. Breathe deeply rather than tensing up and holding your breath. Ground yourself by putting your hands on the table or your feet on the floor. The physical motions you make will influence how your mind reacts. If you start wringing your hands, you’re signaling to your mind that there is something to worry about. On the other hand, if you move slowly and deliberately, you send a message to your brain to remain calm.
- Listen to what your counterpart is saying. Let him vent. Some people need to boil over as a kind of release. After yelling or banging the table, they might calm down by themselves. Don’t always feel you need to respond to the outburst. If you can, let it go and move on to a more productive way of interacting.
- Show you’ve heard him. Calmly paraphrase what you heard. Acknowledging the reason that your counterpart got upset can often help turn things around. Sometimes people just want to be heard.
- Show some empathy. If he’s mad because of something that doesn’t have anything to do with you, acknowledge that it seems like a tough situation. Maybe even frame the issue as a joint problem on which you two can work together.
- Find out more. If you’re the cause for his frustration, dig in and find out what’s happening. Try to understand what you did and how the two of you might be seeing things differently.
- Take a break. If you’re the one who’s getting angry or emotional, consider taking a break. Go for a walk around the building. Ask someone on your team to help you talk it through. Some deep breathing, or even a little meditation, can help you reground yourself.
14 Şubat 2016 Pazar
Macbeth
23 Nisan 1564'te Stratford-Upon-Avon'da doğmuştur Shakespeare.
Tiyatrodaki tüm oyuncular erkekti; kadın rolleri kadrodaki en genç aktörler tarafından canlandırılırdı.İzleyicilerin gerçeklikle ilgili bu ve buna benzer sorunları düşgüçlerinin yardımıyla aştıkları anlaşılıyor.
İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi!
Nerde!Öyle bir sanatımız yok.
Bu beye nasıl güveniyordum,
Ne kuşkusuz bir güvenle.
Yıldızlar kapayın gözlerinizi!Hiçbir ışık sızmasın
İçimdeki derin,karanlık isteklere.
Göz görmesin elin ne yaptığını:
Yine de olsun ama, olsun bu iş,
Gözün bakamayacağı kadar korkunç da olsa.
Dünyayı aldatmak isteyen dünyanın rengine büyünecek.
Bakışın,ellerin, dillerin gülsün;
Yüzünden lekesiz bir çiçek ol,
İçinden zehirli bir yılan.
Yeter,sus artık!Bir insana yaraşan
Her şeyi yapmaya varım.Ondan ötesini yaptım mı,
İnsan olmaktan çıkarım.
Kendini boşuna harcamış olur insan,
Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.
Tacımız tahtımız gereği dalkavuk olacağız,
Yüzümüzü bir maske gibi takacağız yüreğimize,
İçindekini görmesinler diye.
Ama unutma ki bu aşağılık dünyadasın:
Çoğu zaman kötülüğü baş tacı edip,
İyiliği çılgınlık sayan dünyada.
Ne diye güvenirsin öyleyse bu kadınca söze?
Kulaklarınız sakın küsmesin dilime,
Duyabilecekleri en acı sözleri söyledi diye.
Kulağımıza soktukları umudu
Söküp alıyorlar yüreğimizden.
Dövüşmeyeceğim seninle.
-------William Shakespeare
Tiyatrodaki tüm oyuncular erkekti; kadın rolleri kadrodaki en genç aktörler tarafından canlandırılırdı.İzleyicilerin gerçeklikle ilgili bu ve buna benzer sorunları düşgüçlerinin yardımıyla aştıkları anlaşılıyor.
İnsanın içinden geçenler yüzünden okunabilseydi!
Nerde!Öyle bir sanatımız yok.
Bu beye nasıl güveniyordum,
Ne kuşkusuz bir güvenle.
Yıldızlar kapayın gözlerinizi!Hiçbir ışık sızmasın
İçimdeki derin,karanlık isteklere.
Göz görmesin elin ne yaptığını:
Yine de olsun ama, olsun bu iş,
Gözün bakamayacağı kadar korkunç da olsa.
Dünyayı aldatmak isteyen dünyanın rengine büyünecek.
Bakışın,ellerin, dillerin gülsün;
Yüzünden lekesiz bir çiçek ol,
İçinden zehirli bir yılan.
Yeter,sus artık!Bir insana yaraşan
Her şeyi yapmaya varım.Ondan ötesini yaptım mı,
İnsan olmaktan çıkarım.
Kendini boşuna harcamış olur insan,
Dilediğine erer de sevinç duymazsa.
Yıktığın hayat kendininki olsun daha iyi,
Yıkmakla kazandığın şey kuşkulu bir mutluluksa.
Tacımız tahtımız gereği dalkavuk olacağız,
Yüzümüzü bir maske gibi takacağız yüreğimize,
İçindekini görmesinler diye.
Ama unutma ki bu aşağılık dünyadasın:
Çoğu zaman kötülüğü baş tacı edip,
İyiliği çılgınlık sayan dünyada.
Ne diye güvenirsin öyleyse bu kadınca söze?
Kulaklarınız sakın küsmesin dilime,
Duyabilecekleri en acı sözleri söyledi diye.
Kulağımıza soktukları umudu
Söküp alıyorlar yüreğimizden.
Dövüşmeyeceğim seninle.
-------William Shakespeare
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)