Kültürsüzlük mimarlığın en büyük engelidir.
...Almanya'daki, İngiltere'deki, Danimarka'daki bir yapıya öykünerek Türk çocuklarının eğitileceği bir yapı yapılamaz, yapılmamalıdır.Önce demokrat, düşüncesinde özgür, soru soran, çağdaş, kendi coğrafyasını, geçmişini bilen,insan sever...bizim koşullarımıza göre, yönteminin bilimsel araştırması gerçekleştirilmeli, eleştirisi yapılmalı.Sonra bizim koşullarımızın mimarlığı yaratılmalı.
Umudum, yaratmanın ne olduğunu başkalarından daha iyi bilenlerin, çocukları yaratmada rahat bırakmaları...
Çocukluğunuzu hiç unutmayın, hiç bırakmayın...Bağımsızca düşünün, düşündüğünüzü bağımsızca ortaya koyun.
Temelinden girişmezsek neyi çözebileceğimizi sanacağız bakalım...
Daha yarım yüzyıl öncesine dek, tarımın, insanın kendi besinin üretmesinin Anadolu'da başladığı bilinmiyordu...İnsanın kendisi, doğasını tanıma istencinin bilincine vardıkça geleceğe inancınız artacak.
Kirli havada temiz soluk alabilmek çok zor.
Her şeyi kendi sırtınızdan öğrenmeyin.Paylaşın eksikleri, artıkları...
Kültürel altyapısı olmayan ya da yarım yamalak kişinin yapacağı her şey yarım yamalak olacaktır.
Bütün Köy Enstitüleri, aydınlatma özekleri olan yeni çözümlere kavuşturulmalı...Öyle değil mi?
Konuşma iş yap!...Yitirecek saatin bile yok.Hele günün, ayın, yılın hele hiç...
Hele sekiz dokuz yaşlarındaki kızları da torbalanmış görmek kişiye denizin serinliğini bile unutturuyor.Kendi çocuğuna ahlaksızlık gözüyle bakabilmek nasıl bir duygu ki?
Bin yıllık kültür tarihimiz...
Binlerce yıllık değil, bin yıllık!
Geri kalanını kime bırakıyorlardı ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder