...başarılı olma ve organizasyonun çıkarlarına fayda sağlayan şeyleri yapma arzusu sadece yukarıdan gelen takdir ile körüklenmez...korumanın organizasyonun her seviyesinden geldiği bir kültürün unsurlarıdır bunlar...Herhangi bir organizasyonun bunu başarabilme yolu ise empatiden geçer.
...Güven kazanmak için önce kendisi güven vermeliydi.
"İşte bu!" diye fark etti Chapman.Kızını korumak için herşeyi yapabilecek baba şimdi bir tören eşliğinde bu ilginin sorumluluğunu bir başkasına teslim ediyordu...."Bir şirket için de aynısı geçerli" diye fark etti Chapman.
Liderler olarak, insanlarımızı korumak bizim yegane sorumluluğumuzdur.Karşılığında insalarımız birbirlerini koruyacak ve organizasyonu beraber ileri taşıyacaklardır.Grubun çalışanları veya üyesi olarak, diğer liderler yapmaz ise bizim birbirimizi gözetmek adına cesaretli olmamız gereklidir.
Liderin birincil rolu Çemberin içindekileri gözetmektir. (Güvenlik Çemberi)
İnsanlara doğrudan bize güvenmelerini söyleyemeyiz, büyük fikirler bulmaları için yol gösteremeyiz ve işbirliği yapmalarını kesinlikle isteyemeyiz.Bunlar sonuçlardır - çalıştığımız insanlar arasında güvende ve güveniliyor hissetmenin sonuçları.
2012 yılında Harvard ve Stanford'daki araştırma...Çalışma gösterdi ki liderler genelde onlar için çalışanlardan daha az stres yaşıyor..."Başka bir deyişle şöyle demek de mümkün: kendi hayatının kontrolünün elinde olduğu hissi sosyal basamaklarda daha yukarıda olmanın getirdiği daha büyük sorumluluğun stresini telafi ediyor."...Daha fazla kontrole sahip olduklarını düşünen, takdir beklemek yerine karar verme yetisi verilen kişiler daha az stres yaşıyor.
En iyi potansiyelimizi tehlikeyle grup olarak yüzleştiğimizde sergileriz...İnsanlar olarak içimize işlemiş ve biyolojik seviyede sosyal makineleriz.
...düpedüz kimyasal bağımlılarız...endorfin, dopamin,serotonin ve oksitosin...
Endorfin...fiziksel acıyı gizlemek...fiziksel acıyı sağladığı zevk hissi ile gizler. "Koşucu sarhoşluğu".
Dopamin..bir gelişim teşviki.."işte yaptım" hissi
Biz insanlar görüş odaklı insanlarız.Gözlerimiz diğer tüm duyularımızdan daha çok güveniriz..."Eğer hedelerinizi yazmazsanız, onları başaramazsınız."...Eğer daha fazlasını yaparsak performans primi alacağımızın söylenmesi motive edici ve yararlı değildir....ölçebileceğimiz bir şeyler verin, başarmaya daha yakın oluruz.
Serotinin...Liderlik kimyasalı...gurur hissidir.Diğerlerinin bizi sevdiği veya bize saygı duyduğunu algıladığımız zaman hissettiğimiz şeydir.Serotonin sayesinde sayılara değil, sadece insanlara karşı sorumluluk hissediyoruz.
Oksitosin...arkadaşlık, sevgi ve derin güven hissidir...İyilik yap, iyilik bul.
Bir güvenlik çemberi içerisinde aitmişiz gibi hissederiz...El sıkışma; Fiziksel temas güvenmeye olan ihtiyacımızı gösterir.
kortizol akışı...stres...sürekli olarak sistemimizde olmaması gerekir.
Kişiyi lider yapan şey ofisteki kıdemi değildirLiderlik resmi olsun ya da olmasın herhangi bir kıdemde başkalarına hizmet etmeyi seçmektir.Otorite sahip olup lider olmayan ve alt basamaklarda yer alıp gerçekten lider olan insanlar vardır.
Liderler bizler için kendilerinden bir şeyler verebilen kişilerdir.
Biz güvenlik çemberini etrafımızda hissettiğimizde, liderimizin vizyonunun hayata gelmesi için kan ter içinde elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışırız.
...Yapabileceğimiz tek şey doğru kimyasalların doğru sebepler ile salgılandığı ortamlar yaratmaktır.
...Sadece insanların kurallara uyacağına güvenemeyiz, aynı zamanda onları ne zaman çiğnemeleri gerektiğini bilmelerine de güveniriz.Kurallar normal operasyonlar için vardır.
Kurallara veya teknolojiye "güvenemeyiz"...Gerçek güven sadece insanlar arasında vardır.
Liderlerin sorumlulukları insanlarına kuralları öğretmek, onları eğitmek, onlara yetki vermek ve özgüvenlerini inşa etmektir.Bu noktada, liderliğin geri adım atması ve insanlarına yaptıkları şey ve ne yapılacağı konusunda güvenmesi gerekir.
...cesaret yukarıdan gelir.Doğru şeyi yapma güvenimiz liderlerimiz tarafından ne kadar güvenildiğimizi hissettiğimiz tarafından belirlenir.
tek kullanımlık olarak görmeye başladığımız bir başka şey:insanlar...
bir sayıyı veya kaynağı bir insandan öne koymak...
Daha az şeye sahip olduğumuzda, sahip olduğumuz şeyleri paylaşmaya daha açık oluruz...Bu sadece iyi insanlar olduğu için değil, hayatta kalmaları paylaşıma dayalı olduğu içindir...
...bolluk ise iyi geçinebildiğimiz bir konsept değildir
Birçok Nazi'nin ve Alman'ın savaştan sonra yaptığı savunma daha az dramatikti."Başka seçeneğimiz yoktu." dediler "Sadece kuralları uyguluyorduk."..üstlerindeki kişileri sorumlu tutarak kişisel sorumluluklarından kaçındılar.
Milgram deneyi:..otoritede pozisyon sahibi biri bize ahlakın, doğru ve yanlış algımızın tamamen dışında emirler verirse bunları uygulayacak sıçanlar mıydık?...durmadan önce bir insana acı çektirmeye ne kadar devam edebilirsiniz...katılımcılar öğrencilerin içinde bulundukları acıyı duyamadıklarında ve göremediklerinde sadece 35'lik kısım devam etmeyi reddetti...deneyi sonuna kadar götürenlerden bilim insanarını suçlayarak haklı çıkarmaya çalıştılar...ne de olsa sadece söyleneni yapıyorlardı...devam etmeyi reddedenler daha büyük bir ahlaki zorunluluğa karşı kendilerini sorumlu hissettiklerinden yapmışlardı
İnsanlar ne kadar soyut hale gelirse, onlara zarar verebilmek o kadar kolay hale geliyor.
İlişkimiz soyut konseptler halini aldığında, doğal olarak görebileceğimiz en somut şeylere yöneliyoruz - ölçülere.
Şirketler hizmet ettikleri insanlara, ülkeye yada içinde bulundukları ekonomiye dair herhangi bir ahlaki sorumluluk duymadan kar yapmak amacıyla kanuna uyma tercihini kullanmaktadırlar...Apple..vergiden kaçınmayı başardı, İrlanda.
...ayaklanan on binlerce insanın kendi orduları tarafından öldürülmesi bir kişinin ölmesiyle aynı duygusal etkiye sahip olmuyor...İnsanları temsil etmesi için sayılar kullanmanın kötü yanlarından bir tanesi budur.Sayılar insanlarla olan bağını kaybeder ve anlamları olmayan, sadece sayılar haline gelirler...
...yapabileceğimiz belki en değerli şey insanları birer birer tanımaktır.
...internet...derin ve güven içeren ilişkileri satın alamaz...Güven..masada karşılıklı oturarak kurulur.İnsanları bağlamak el sıkışmayı gerektirir.
150 çalışan...Oxford Üniversitesi,prof. Dunbar...insanların temelde 150'den fazla ilişkiyi sürdüremediğini buldu.
Hangisine yardım etmek isterseniz? Bir çek yazan arkadaşınıza mı yoksa sizin için zaman ve çaba harcayan arkadaşınız mı?
Bizim için zaman ve enerji harcandığında oksitosin ve serotonin bizi iyi hissettirir..bize ilham sağlar.
Dünyamız sabırsızlık dünyasıdır.Ani tatmin dünyasıdır. Dopamin tarafından yönetilen bir dünyadır.
Yıkıcı Bolluk...ihtiyaç fazlasını toplum çin mi kendileri için mi...bencil hırsların özverili hırslar ile dengeli olmadığı zaman ortaya çıkar.
Zayıf bir kültürde "benim için doğru olan şey" yapmak için " doğru şeyi" yapmaktan kaçınırız.
Bir güvenlik çemberinin içerisinde insanlar başarılarına ve başarısızlıklarına, bildiklerine ve bilmediklerine güvenir ve bunları paylaşırlarsa, sonuçta ortaya yenilik çıkar.
..lider, bir şirketin iç tonunu her daim belirleyen kişidir.
Bir lider kendi zenginliğine ve gücüne ne kadar çok ilgi gösterirse, lider olarak hareket etmeyi bırakır ve daha çok zalimce davranışlar göstermeye başlar.
Artık mürettebatının emirlerini körü körüne izlemesine izin veremezdi...Artık herkesin sadece uygulamasına değil, düşünmesine de ihtiyaç vardı.
En iyi liderler bildiklerini paylaşır, görevleri yerine getirirken bilgili insanlardan yardım ister ve iletişim ağlarında yeni ilişkiler yaratmak için kendilerini tanıtırlar.
Liderlik bize duymak istediğimiz şeyi söylemekten değil, duymamız gereken şeyi söylemekten geçer...derin güven ve sadakati oluşturmak doğruyu söylemekle başlar.
"Eğer ortada bir çatışma varsa, birbirimizi tanımadan barış yapmak zordur." Harvard Müzakere Kurucusu Ury. "Birbirlerini insan olarak görmeleri ve birbirlerini dinlemeleri."
..lider gücü organizasyonun içerisinde dağıtma alçak gönüllüğüne sahip ise şirketin gücü bir kişie daha az bağımlı olur...bu modelde her şeyi yönetmek ve kontrol etmek yerine liderler tüm enerjilerini insanları eğitmeye, geliştirmeye ve korumaya adarlar - güvenlik çemberini - yönetirler..
İyi liderlik bir egzersiz gibidir...vücudumuzun görüntüsünü her gün karşılaştırarak bir gelişim göremeyiz...etkisi en iyi zaman içerisinde değerlendirilir.
Güvenlik çemberinden yararlananlar onu güçlü tutmak için çalışırlar.Sadakatin değeri budur.
Boyut büyüdükçe herşey daha soyut hale gelir.Her şey soyutlaştıkça ise bunları takip etmek için sayılara daha fazla ihtiyaç duyarız...Liderlik sayıların değil hayatların sorumluluğunu almaktır.
Sosyal medya 21. yüzyılın uyuşturucusudur...yan etkilerinden bir tanesi mutluluk ve tatmini bulmakta daha çok zorluk çekmesidir...Bu "gör ve elde et" nesli nerede durduklarına ve nereye gitmek istediklerine dair bilgiye sahipler, anlayamadıkları şey ise macera, bol bol zaman harcanması gereken macera.
Bilgiyi yaymanın müthiş bir aracı olan internet, insanları başkalarının içinde bulunduğu kötü durumdan haberdar etmekte çok iyidir, ancak bu kötü durumları hafifletmekteki yeteneği oldukça sınırlıdır.Diğer insanların içinde bulunduğu kötü durum bir teknoloji sorunu değil; insan sorunudur.İnsan sorunlarını ise sadece insanlar çözebilir.
En büyük zorluk...Bizi bir araya getiren şeylerden bir tanesi ortak bir yükümüzün olduğunu hissetmemektir. Daha az zorluk daha az işbirliği gerektiği anlamına gelir, bu da az oksitosin demektir.Doğal afetlerden önce pek azımız insanlara yardım eder, ancak sonrasında yardım etmeyi seçeriz....
...zorlukları paylaştığımız için hatırlarız.
Küçük bir şirket mücadele eder, çünkü hayatta kalmasını garanti edecek kaynaklara sahip değildir..Başarı ve başarısızlık arasındaki fark çoğu zaman sorunlarımızı üzerine düşünmek için insanların ne kadar iyi bir araya geldiği belirler...Aksine daha büyük şirketler..kaynaklara boğulmuştur.Motivasyon hayatta kalmaktan değil, büyümeden gelmektedir.Ancak büyümenin insan ruhunu tutuşturmayan soyur ve belirsiz bir varış noktası olduğunu biliyoruz....Gerçekten ilhan alabilmek için...var olamayan bir dünyanın vizyonuna ihtiyacımız var.Müthiş organizasyon liderleri işte bunu yapar.Mücadelenin çevrelerini o kadar ürkütücü belirler ki kimse ilk başta ne yapacağını ve nasıl çözeceğini bilemez.
...bize ilham veren attığımız küçük adımlar değil, büyük sıçramanın vizyonudur.
Liderlik çalışmayı gerektirir.Zaman ve enerji alır.Etkileri her zaman kolayca ölçülemez ve ani olmaz.Liderlik her daim insanlara adanmaktır.
Simon Sinek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder