Hepsi neyin iyi neyin kötü olduğunu ayırt edebilecek durumda; şaka ile taciz, oyun ile zulüm arasındaki farkı bilebilecek çocuklar ama hiçbiri zarar görmeden buna nasıl bir son verebileceğini bilmiyor.
Anlaşılan babam sözlerinde haklıymış: Bazen şiddet yalnızca şiddetle durdurulabilir, biz insanlar bundan anlıyoruz.
Tabii ya, kesinlikle beni göremiyorlardı!İşte bu her şeyi açıklıyordu : Neden kimsenin bana hiç yardım etmediğini açıklıyordu, insanlar bu kadar kötü olamazdı, bu imkansızdı, başıma gelenleri görmemelerinin bir nedeni olmalıydı.
Öğretmen, yaban arısı çocuğun cezaların en kötüsüne dönüşebilecek bir yalnızlığa düşmesinin de önüne geçmek için uğraşıyor, her ne kadar çocuk bunu güzel bir şeye, bir süper güce çevirmeye çalışıyor olsa da...
...Etrafımızdakilerin hep orada kalacaklarını düşünerek hareket ediyoruz, her bir anımızı her şeyimizi yarım kaybedebilirmişiz gibi yaşamak yerine...
Ve belki de, bunu hiç bilemeyecek olsak da, bizler için görünür olacak, bakan ama görmek istemeyen bizler için, kafamızı başka tarafa çevirmeyi uygun gören bizler için, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" sözünü yaşam felsefesi haline getiren bizler için.