adsense

6 Aralık 2015 Pazar

Siyaset Kitabı

İnsanlık siyaset tarihi - A must read book...


Bir Hayalim Var - Martin Luther King


Bir hayalim var benim…

Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkacak ve kendi inanç değerlerini tam anlamıyla yaşayacak. Şu husus apaçık ortadadır ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır

Bir hayalim var benim…

Gün gelecek, bir zamanlar köle olanların evlatlarıyla yine bir zamanlar köle sahiplerinin evlatları, Georgia’nın kızıl tepelerinde, birlikte kardeşlik sofrasına oturabilecekler…

Bir hayalim var benim…

Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların ateşiyle bunalmış olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek…

Bir hayalim var benim…

Gün gelecek, dört büyük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerinin yapısına göre değerlendirilecekleri bir ülkede yaşayacaklar…

Bugün bir hayalim var benim…

Gün gelecek, Alabama eyaleti, şirret ırkçıları ile, ağzından hep müdahale ve yasaklar yönünde sözler dökülen valisi ile, o eyalet bile, minicik siyah erkek ve kız çocuklarının, minicik beyaz erkek ve kız çocukları ile, kardeşçe el ele tutuşabilecekleri bir yer olacaktır…

Bugün bir hayalim var benim…

Evet, bir hayalim var…! Gün gelecek, özgürlüğümüzün önünde birer engel olan bütün vadiler yükselecek, bütün dağlar eğilecek, engebeli yerler hizaya gelecek ve Allah’ın yüce şanı yeryüzüne inecek ve bütün canlılar bunu hep birlikte göreceğiz.

29 Kasım 2015 Pazar

Biraz da müzik - The Cello Song(The Piano Guys)

Gidilmeyen Yol...Robert Frost



Sarı ormanın içinde yol ayrımına geldim
Ne yazık ki her iki yoldan da gidemezdim
Yalnız bir yolcuydum,öylece durdum
Bir yolun ötelerine doğru bakındım kaldım
Ta uzaklarda yitip gittigi yere kadar.
Düşünüp dururken,öteki yolda karar kıldım
Belki de böylesi daha iyiydi
Çünkü yol yeşildi,tam yürünmek içindi
Ve oradan gelip geçenler
Üzerlerine basıp geçmiş olsalar bile.
Böylece yürüdüm gün ve gece
Yapraklar içinde tek başıma sessizce
Günler boyu böylece yol aldım
Yolun sonunu bile bile,sordum kendime
Bir daha geri dönecek miyim,diye.
İşte bir feryatla haykırıyorum,
Çağlar ve çağlar ötesine
Ormanda yol ikiye ayrıldı
Ve ben daha az yürünenine saptım
Ve bütün olanlar da bu yüzden oldu.

Robert Frost

26 Kasım 2015 Perşembe

What It Really Takes to Attract Top Talent

If you want candidates interested in staying for the long-term, you have to offer them good opportunities for advancing internally. Organizations rarely take a hard look at what they can give people, and so they are continually disappointed by their recruiting

What you can offer that most competitors can’t. Maybe it’s location, opportunities to acquire experience, or the flexibility to work remotely. None of those will suit everyone, but again, you don’t want to court everyone. Doing your employees’ laundry may get people to stay in the office longer, but if you don’t care where they get the work done, why bother?

If there’s nothing distinctive you can offer to set your organization apart, and you don’t want to pay enough to buy the talent you prefer, then just like any other shopper, you’ll have to start compromising on what you want.

https://hbr.org/2015/11/what-it-really-takes-to-attract-top-talent

21 Kasım 2015 Cumartesi

Anlamıyorlarsa Anlatamıyorsun

'İnsanın dünyası kültür dünyasıdır.İnsan içinde yaşayacağı bu çevreyi kendi yaratır.Yarattığı çevre onu etkiler, biçimlendirir, yeniden yaratır.İnsan çevreyi,çevre insanı yaratır.Çevresi için birşey yapmayan insan, kendisi içinde birşey yapmıyor demektir.'

'Devrim, savsaklamaya, tembelliğe gelmez! Geçmişte takılıp kalmamak zorunlu...Kendini devrimci sananların, ayrımını varmadan topluma köstek olabileceklerini görerek ileriye yürümek gerekiyor.Hep bilgilenmek, hep uyanık olmak gerekiyor...
"Su uyur, düşman uyumaz" demişler ya...'

Mimar: "Halk bizi anlamıyor."
Amerikalı mimar:"Anlamıyorsa anlatamıyorsun demektir."

'Vatandaşını yersiz yurtsuz,çatısız, korunmasız bırakamaz devlet olan devlet...'

'Yaşama biçimine uymayan bir yere soktunuz mu insanı, her yer orasına burasına çarpıyor.Tinsel bunalıma düşüyor...'

'Kimi kentler müzik biriktirir, kimi kentler müze, kimi gökdelenler, kimi gecekondular,kimi para, kimi alışveriş, kimileri çöplükler...
Herkes biriktirdiğiyle değerlidir...
Kişilerde, kentler de...'

'Kentinin değerini bilmeyene insan denir mi?'

'Dil ile düşünce koşuttur.Birinin ilerlemesi ötekinin geride kalması düşünülemez.'

'Köy Enstitüleri Mustafa Kemal'ın 'Kültür Devrim'inin temel kurumlarından biri, en özgünü, en başarılısı..
İlk buradan başladılar kara yürekliler yıkıma...Yurdunu seven, yurdu için, insanı için, bütün insanlık için çalışan her kişiye dedikleri gibi komunist dediler.Oysa elbette halkçı olucaklardı halkın kınamasından sakınanlar, o güzel insanlar.'

'Kişi nereden geldiğini,şimdi nerede olduğunu hiç unutmamalı...Unutanlara dirençle karşı koyabilmek için...'

'...öğrenim,eğitim,sağlık, kültür edinme,kültür üretme donanımı, kendi kendini yönetebilme, düşünce özgürlüğü demektir kent.Ancak böyle bir ortamda insan olunur.'

'Akdeniz evleri birbirinin güneşini kesmezinsanı hem rakıdır, uzodur,araktır, pernodur, şaraptır.Kırgınlıklarımızı Akdeniz'in yeline veriveririz.Çabuk unuturuz...Herşeye karşın, sevdiğimiz yağmurlu hava gibi, hep umutluyuzdur.Umutsuz olamayız.'

'Kimiler kavgacı olmazsa her yerdeki değişim Bodrum'daki, Antalyadaki gibi olucak...Değişim bu mu?..'

'Ulus'tu, din'di bütün kutsallıklarını kullanıyorlar sömürecekleri yerin...Ayırmak istedikleri parçadaki iç sömürgenleri de kullanıyorlar elbette.'

'İnsan önce coğrafyasını seçmeyi bilmeli...Bunun için geçmişi bileceksiniz...'

'Bugun sanatla ilişki kurabilmiş bir mühendisin, daha iyi bir mühendis olduğu bütün dünya üniversiterinde biliniyor.'

Cengiz Bektaş

15 Kasım 2015 Pazar

Kırmızı Pazartesi



'Kızlar geceleyin saçlarınızı taramayın, yoksa denize açılanlar geri dönmekte gecikirler'

'Bana bir önyargı verin, dünyayı yerinden oynatayım'

'...Santiago Nasar'ın son saatlerindeki davranış biçimi onun suçsuzluğunun kesin kanıtıydı.'

'Benim kişisel izlemim neden öldüğünü anlamadan öldüğü yolundaydı.'

'Sanki öldükten sonra onu bir kez daha öldürmüştük.'

Gabriel Garciá Márquez

13 Ekim 2015 Salı

Kişisel Misyon Bildirimim

Sanırım hepimizin içselleştirdiği hayat misyonunu yazması , arada birde dönüp bakması gerekir. Benim ilk yazılı misyonumdur bu ve hayat da var oldukça geliştireceğim.

"Cesur ol, risk almaya devam et. Etik değerlerinden ödün verme.Empati kur sürekli ve herkesle.Değerlerinle yardımcı ol ve gerekirse önderlik et.Hayata hep gülümse, unutma vefayı.Daha fazla insiyatif al, sorumluluk al.Seni izleyenler olduğunu unutma ve örnek olucak bir hayat yaşa."


3 Haziran 2015 Çarşamba

Joe Jimenez'den

Cesaretin gerçekten de iki anlamı var ve ilki yenilikle ilgili; dolayısıyla, yenilikçi bir şirket olmak istiyorsak, deneme ve başarısız olma cesareti olan kişilere ihtiyacımız var.

Novartis, deneyen ve başarısız olan insanlara hoşgörü gösterilen bir yer değildi ama bu durum artık değişmeli çünkü gelecekte yenilik yapabilmek için pek çok şey denemeliyiz; bildiğiniz gibi denediğimiz 10 şeyden 9'u işe yaramayacak; bu nedenle, tüm personelimizin her zaman başarılı olmayacakları anlamına gelse de, deneme cesaretinin olmasını isteriz.

Cesaretin ikinci kısmı doğru olanı yapmakla ilgili. Bazen hedefinize ulaşamamak anlamına gelse bile, doğru olanı yapmak için yeterince cesaretimiz olmalı.

20 Mayıs 2015 Çarşamba

How to Show Trustworthiness in a Job Interview


The most important thing to get across in an interview is not that you are smart and motivated – it’s that you are trustworthy.

Trustworthiness is the fundamental trait that people – not just interviewers – automatically and unconsciously look for in others. It will make or break you.There are two qualities you need to possess to be seen as trustworthy: warmth and competence.

Warmth signals that you have good intentions toward the perceiver, and competence signals that you can act on those good intentions. A warm and competent interviewee is a valuable potential ally. But a competent interviewee who doesn’t project warmth is a potentially formidable foe – the kind of person who may not be a team player, and who may cause trouble for you down the road.

Warmth: modesty and gratitude.

Competence:loyalty, and responsibility

Another powerful way to project warmth and competence is through the questions you ask your interviewer. Specifically, you can use questions to send three of the warmest signals you can send: interest in the perceiver, affirmation of their skills and abilities, and empathy.For example, you might show interest in the interviewer by asking, “So, how did you come to be [current role] at [company]?” or “What are you currently working on?”

https://hbr.org/2015/05/how-to-show-trustworthiness-in-a-job-interview

16 Mayıs 2015 Cumartesi

Satranç

Büyük bir yazarın en zayıf yeri hassasiyetleridir; kendi acıları ve kaderine, başkalarının acılarına ve hayatın çoğu kez tahammül edilemez hoyratlığına karşı hassasiyetleri.Büyük yazarlar güçlerini bu zayıflıklarından alırlar.Acıları dev aynasında büyüten hassasiyetleriyle eserlerinde büyütürler.

'Saplantılı insanlar, tek bir fikre takılıp kalmış her türlü insan, hayatım boyunca beni cezbetmiştir.Çünkü biri kendini ne kadar sınırlamışsa, öte yandan sonsuzluğa o kadar yakındır.Böyle durumlarda, sözümuna bu dünyadan kopuk olanlar, kendi özel dünyalarını inşa eder'

'..insanoğlunun keşfettiği bütün oyunlar arasında, rastlantıların her türlü baskısına meydan okuyan ve onun galibiyet getirilerini sadece ruhsal veya tam tersine belli bir zihinsel yetenek şeklinde paylaştıran tek oyun.'

'Yeryüzünde hiç birşey insan ruhu üzerinde hiçlik kadar baskı yaratmaz. Hiçbirimizi tam bir boşluğa, hava sızdırmaz şekilde dış dünyaya kapalı bir odaya kilitlemek suretiyle en sonunda dudaklarımızı çözecek olan baskı,dayak ve soğuk yüzünden dışarıdan değil, içeriden oluşturulacaktı'

'..sorgular en azından bir saat sonra biterken, düşünceler yalnızlığın hain işkencesinden dolayı hiç bitmiyordu.'

'...satrancın ruhsal enerjiyi dar sınırlı bir alana atarak en ağır düşünce yükünde bile beyni gevşetmeyip, tam tersine kıvraklığını ve direncini artırma gibi harika bir avantajı vardı.'

'Satranç tahtası üzerinde blöflere ve gizli manevralara karşı, savunma yaparken farkında olmadan kusursuzlaşmıştım; o noktadan sonra sorgulamalar esnasında daha fazla açık vermedim.'

'Satrancın çekiciliği temelde stratejisinin iki farklı beyinden farklı şekillerde gelişmesine bağlıdır.'

'Korkunç durumum nedeniyle çevremdeki acımasız hiçliğin beni boğmamasını sağlayabilmek için siyah ve beyaz "ben" e bölünmek zorunda kaldım'

Stefan Zweig


12 Mayıs 2015 Salı

To Win People Over, Speak to Their Wants and Needs

Practicing empathy can be difficult, because you have to step outside your comfort zone to understand someone else’s point of view. But it’s essential to exercising influence.

It’s how method actors move us to feel, think, or act differently — they deeply immerse themselves in their characters, trying on new ways of being and behaving. Sometimes their identity experiments are even part of the story line. During Tootsie, walking in the shoes of a woman had such a profound impact on Dustin Hoffman that, 30 years later, recalling his decision to make the film brought tears to his eyes in an interview with the American Film Institute.

Hoffman did some make-up tests to see if he would be believable as a woman. When he discovered that he could pass, but he wouldn’t be beautiful, he realized he had to do this project. As he explained to his wife: “I think I’m an interesting woman [as Dorothy Michaels]. And I know that if I met myself at a party, I wouldn’t talk to that character because she doesn’t fulfill physically the demands that we’re brought up to think women have to have in order for us to ask them out. … There’s too many interesting women I have not had the experience to know in this life because I’ve been brainwashed.” Empathy made Hoffman’s performance — and the film’s message — more convincing and powerful.

The same thing happens in business all the time. Whether you’re trying to get your team on board with a new way of working, asking investors to fund you, persuading customers to buy your product, or imploring the public to donate to your cause, your success depends on your ability to grasp the wants and needs of the people around you.

https://hbr.org/2015/05/to-win-people-over-speak-to-their-wants-and-needs

5 Mayıs 2015 Salı

Dava

'Siz tutuklandınız, ama bir hırsız gibi değil.İnsan bir hırsız gibi tutuklanırsa işte o zaman kötüdür...'

'Ancak adalet figürünün çevresi belli belirsiz bir gölge dışında açık renkli kaldı, bu açık ton içinde figür daha da öne çıktı, artık adalet tanrıçasına benzemiyordu, ama zafer tanrıçasına da benzemiyordu, şimdi tıpatıp av tanrıçası gibi görünüyordu.'

'Özgür olan kişi birine bağlı olanın üzerindedir.'

'Adalet konusunda yanılırsın dedi rahip. Yasaların giriş bölümünde bu yanılgı için şöyle denir: Yasanın önünde bir nöbetçi durur.Bu nöbetçiye taşralı biri gelir ve yasaya girmek için izin ister.Ama nöbetçi ona bu izni vermeyeceğini söyler.Adam düşünür ve daha sonra girip giremeyeceğini sorar. Olabilir der nöbetçi ama şimdi olmaz.'

Eğer sana cazip geliyorsa ben yasaklamama rağmen içeri girmeyi dene.Ama şunu unutma: Ben güçlüyüm.Ve ben enalt kademedeki nöbetçiyim.Üçüncünün görünümüne ben bile tahammül edemem.

'Her şeyi doğru kabul etmek zorunda değiliz, sadece gerekli saymalıyız.-Üzücü bir fikir dedi K. Yalan, dünyada geçerli bir kural haline gelir.'

Franz Kafka

1 Mayıs 2015 Cuma

How Power-Hungry Bosses Keep Their Power

It’s established behavior in the animal kingdom: Chimpanzees at the top of the hierarchy are often hostile toward lower-ranking members who might be powerful enough to challenge their authority, and they divide subordinates to prevent them from forming alliances.

New research shows that some human bosses do the same.

They then showed that when those individuals felt insecure about their positions, they tried to prevent highly skilled “subordinates” from bonding and forming cooperative relationships.

These findings pertain specifically to managers who are “dominance motivated” and in “unstable” leadership positions

https://hbr.org/2015/05/how-power-hungry-bosses-keep-their-power

Gençliğime sevgilerimle(Nil Karaibrahimgil'den)


Zaman makinesi olsaydı ve kendi gençliğime, mesela 17 yaşıma, dönseydim, kendime şunları söylerdim:

En önemli şey aşk. Onu doya doya yaşa bu bir.
Ne yapmayı sevdiğini bul ve sonra o sevdiğin şeyi yapabiliyor musun ona bak. Yapamıyorsan, boşuna enerjini tüketme, yapabilenler yapsın. Yapıyorsan, dünyanın en şanslı insanlarından birisin, dilini ısır, kimseye söyleme.

Sevdiğin insanlar bul. İşlerini onlarla yapmanın yollarına bak. Hayat 'yap et çalış başar'la geçiyor ve bu maraton çok sevdiklerinle geçerse, iş yapmamış, sürekli aşk yapmış olursun.
Birkaç kişinin elini sıkı sıkı tut. Onların dertleriyle dertlen, mutluluklarıyla uç, dediklerine kulak ver. Onları kaybetme.

Kendini onunla bununla karşılaştırma. Başkalarının kriterlerine göre seçim yapma. O zaman başkalarının gideceği yerlere gidersin. Oralarda ne işin var? Senin yolun başka. Yokuşların başka.

'Konu komşu ne der' diye dinleme. Komşu senin hayatın hakkında topu topu 15 dakika konuşacak. Sense ölene dek, onu yaşayacaksın.

Hareket et. Her gün hareket etmeyi alışkanlık haline getir. Bir spora kafayı tak. Dansa kafayı tak. Satranca kafayı tak. Kafayı taktıkların ileride yaldız olup üzerine yağacak.
Her gün oku. Her şeyi oku. Ağaç olmak nasıldır, Van Gogh olmak nasıldır, İkinci Dünya Savaşı'na katılmış olmak nasıldır? Öğren. Bir gün hepsi, bir yapboz gibi, birleşip sana inanılmaz gerçekleri gösterecek.

Kızlar zekadan, çalışıp başarandan ve espriden hoşlanır. Erkekler güzellikten, edadan ve huzurdan hoşlanır.

Hayat alışkanlıklarla yürüyor. Bir şeyi iyi yapmak istiyorsan hemen alışkanlık haline getir. Alışkanlıksa tekrarla oluyor. Beyin böyle programlanıyor. Bir şeyi sürekli yaparsan, başka şeyi düşünmüyor, onu hep öyle yapıyor. O yüzden alışkanlıklarına çok dikkat et. Neyi alışkanlık yaparsan, hayatın ondan oluşacak unutma.

Erken kalkmak kulağa berbat geliyor biliyorum ama 'erken kalkan yol alır' hayatımda duyduğum en doğru şey.

Kızlar! Güzel mi güzel bir kadın olduğunuzda, kendi atınız olsun. Kendi paranızı kendiniz kazanın, onu şakır şakır harcayın.

Ceplerden, bilgisayarlardan, televizyonlardan uzak 1 saat ayır kendine. Kendinle sosyalleş. Yoksa unutursun nasıl biri olduğunu. Hayatın sana başkaları tarafından yansıtılmayan bir aslı var. Onu dinle, deniz kabuğu dinler gibi. Yalnızlığını kimseye verme.

Her gün şükret. Teşekkürü dualarından asla eksik etme. Teşekkür kadar insana iyi gelen şey yoktur. Bir şey istemekten, dilemekten bile iyidir. Sıcacık yapar ruhunu.'Bendeki bana yeter, hatta artar bile' dünyanın en güzel felsefesidir.

Birinden bir şey isteme. Onun yerine birine bir şey ver. Bak neler olacak seyret sonra.

Sevdiklerine bıkıp usanmadan, seni seviyorum, seni çok seviyorum de. Hatta sen ne yaparsan yap, kim olursan ol çok seveceğim de.

Böbürlenme. Kibirlenme. Köpürme.
Abart. Çoğalt. Parlat.
Her gün, bir yazar tarafından hayatının hikayelendirildiğini düşün ve dinle. Böyle bir kahraman olmak ister miydin?
İstiyorsan başarıyorsun. Ne mutlu sana.

http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/Nil-Karaibrahimgil_113/Gencligime-sevgilerimle_28841561?utm_source=sm_fb

23 Nisan 2015 Perşembe

Why You Should Watch Out for Your 5-Year Job Anniversary

Most of us begin a new position with energy and a desire to impress. Our effort is high. Our passion is infectious. Our enthusiasm helps us to excel quickly.

But for some, work becomes mundane and repetitive. They lose some of their passion, and their work can begin to feel like a chore. To better understand this phenomenon we examined data from 970 such people in a single organization. They were between 35 and 44 years old (the typical range for the onset of a mid-career crisis), and they all rated their engagement at work in the bottom 10%.

What was troubling them?

1.Lack of pride and satisfaction with the organization.

2.Minimal appreciation or recognition.

3.Absence of challenge and meaning in work.

4.Unwillingness to go beyond basic requirements.

5.Conclusion that they were not treated fairly.

6.Feeling of powerlessness.

7.The company failed to value and practice values such as teamwork, trust, and fostering diversity.

8.Minimal opportunities for growth and development opportunities.


To the organization we would say this: Over the years, we’ve asked executives to reflect on their own curve of excitement and creativity in all the jobs they’ve done. At what point does the downturn occur? The consistent answer we receive is five years. So at the very least, we would suggest that managers be on the lookout at the five-year point for signs of boredom in their staffs, and nip it the bud by giving some thought to assignments that will require new skills and capabilities. Don’t let these people languish just because they are continuing to do a good job for you.We recognize that managers love to hang on to good people too long.But even the simplest organizational intervention – the requirement that all job assignments be posted – can be remarkably effective.

And to individuals we would say this: You can try to pull yourself out of the career ditch by shifting the burden from blaming the organization to raising the bar on your own efforts. If the organization won’t help you do it, use your own initiative. Taking on new and important challenges can change the dynamics of the game. Work may not have to be about feeling underutilized and disconnected from the organization. It can be about putting your best efforts to good use and making a discernable difference. That effort may not get the recognition it deserves. But it could bring the satisfaction back of doing important work, and doing it well. At the very least it will set you up for a better position at a wiser organization.

https://hbr.org/2015/04/why-you-should-watch-out-for-your-5-year-job-anniversary

21 Nisan 2015 Salı

Savaş Sanatı(The Art of War)

Sun Zi'den (Sun Tzu)

Tarafları kıyaslamak ve durumlarını tartmak için değerlendirilecek
Beş dayanak vardır:
Bunların ilki, Yol'dur.
İkincisi Gök,
Üçüncüsü Yer,
Dördüncüsü Komuta,
Beşincisi ise, Yöntem'dir

Komuta; bilgelik,sadakat, insan sevgisi, cesaret ve disiplindir.

Savaş yolu, hile yoludur.

Muktedirken aciz görün.
Manevra yaparken durur görün.
Yakındayken uzak, uzaktayken yakın görün.
Yem ile çek, kargaşa çıkarıp vur.
Düşman hazırsa, hazırlıklı ol.
Güçlüyse, karşısına çıkma.
Öfkeliyse, aklını bulandır.
Zayıfsa, alttan alarak kibirlendir.
Sakinse,taciz et.
Birlik iseler,ayır.
Beklemediği anda, beklemediği yerden saldır.

Savaş sanatı budur,
önceden kestirilemez.

Savaşta asıl hüner her muharebeyi kazanmak değildir.
Düşmanı daha savaşmadan mağlup etmektir.

Denir ki;
Hem düşmanı, hem kendini tanı,
yüz defa savaşsan da kaybetmezsin.
Sadece kendini tanırsan,
bir kazanır bir kaybedersin.
Ne düşmanı ne de kendini tanırsan;
her savaşı kaybedersin.

Çoğu komuta etmek, aza komuta etmekle aynıdır,
temel mesele bölmektir.

Ordusuyla alana önce gelip düşmanı bekleyen,
huzurlu ve sakindir.
Alana sonradan varan ordu bitkindir.
Usta savaşçılar düşmanı yönlendirir, kendi yönlendirilmez.
Düşmanı ister üzerine çeker,ister üzerine gelmesini engeller.

Savunmaya hazırlanmak zaaftır,
düşmanı savunmaya hazırlanmaya zorlamak ise güç.

Onları dikkatle gözle, planlarını iyice kavra.
Onu tahrik et, motivasyonunu öğren.
Onu görünür kıl, konumunun artı ve eksilerini gör.
Sabırla incele, güç ve zayıflıklarını iyi belle.

Savaşta vaziyet almakta en büyük hüner
şekilden şekile girmektir,
yani şekilsiz olmaktır.
Şekilsizlik en kurnaz casusa ve
en kıvrak zekanın tuzaklarına karşı koymanın yoludur.

Savaşın temeli aldatmacadır,
Üstünlüğün temeli manevradır.

Usta savaşçı,
Kaosu disiplinle,
Kargaşayı sükunutla karşılar.
Akıl hakimiyeti budur.

Aşırı ödüllendirme çaresizliğe delildir,
aşırı cezalandırma tükenmişliğe.

Adamlarına uygarca muamele et,
askeri disiplinle idare et ki,
güvenlerini kazanasın.

Bilge savaşçı harekete geçtiğinde,
kafası net, hamlesi kesindir.
Aklında mağlubiyet yoktur.

7 Nisan 2015 Salı

What to Do If You Feel Stuck in the Wrong Career

What would you say to people who’ve advanced far in their career only to find that it’s not all they imagined it would be?

Pat yourself on the back for getting there, and then figure out where you want to go next. These are just phases in our lives. It’s not linear. Rethink what you’ve always thought about employment. One of my missions is to convince people that just putting one foot in front of the other in the same career is over. There’s no such thing as job security, and there never will be again. In the future, employment is going to be more of a two-way street, where you can ask yourself what you really want from your life and career, and then talk to your employer to find a way to make it happen.

In addition to advising people going through a mid-career shift, presumably you’ve had the opportunity to hire some. With your hiring manager hat on, what do you think of these applicants?

Often knowing that someone has a real passion for the work might make up for a lack of the required skills. I’d almost always rather have someone with deep passion about the work than someone who has the right qualifications and doesn’t love it.

Are there downsides of hiring a mid-career professional?

They can be jaded. I work with a lot of startups, and the upside of young people is that they don’t know any better, they often don’t know something can’t be done. Innovation comes from naivety. A 20-year-old won’t hear “you can’t”.

What’s your best advice for someone who needs to get out of a mid-career rut?

Start talking to people who are doing something you think you might like to do. Go interview. If you think the grass is greener somewhere else, go munch some grass on the other side of the fence. Finding work that you love is a fair amount of work. So, do the work.

I fundamentally believe that you own your career; companies don’t own it for you. You should be thinking about what you love to do — what you want to do — all the time. And you should feel comfortable talking openly about it. It’s your life.

https://hbr.org/2015/04/what-to-do-if-you-feel-stuck-in-the-wrong-career

30 Mart 2015 Pazartesi

Relearning the Art of Asking Questions

Consider these four types of questions :

Clarifying questions(Narrow-Affirm what we know) can help uncover the real intent behind what is said. These help us understand each other better and lead us toward relevant follow-up questions. “Can you tell me more?” and “Why do you say so?” both fall into this category.

Adjoining questions(Wide-Affirm what we know) are used to explore related aspects of the problem that are ignored in the conversation. Questions such as, “How would this concept apply in a different context?” or “What are the related uses of this technology?” , “How would these insights apply in Canada?”

Funneling questions(Narrow-Discover something new) are used to dive deeper. We ask these to understand how an answer was derived, to challenge assumptions, and to understand the root causes of problems. Examples include: “How did you do the analysis?” and “Why did you not include this step?”

Elevating questions(Wide-Discover something new) raise broader issues and highlight the bigger picture. “Taking a step back, what are the larger issues?” or “Are we even addressing the right question?” or “Instead of talking about these issues separately, what are the larger trends we should be concerned about? How do they all tie together?” These questions take us to a higher playing field where we can better see connections between individual problems.

Leaders should encourage people to ask more questions, based on the goals they’re trying to achieve, instead of having them rush to deliver answers.

https://hbr.org/2015/03/relearning-the-art-of-asking-questions

29 Mart 2015 Pazar

The Most Productive Way to Develop as a Leader


Everybody loves self-improvement. We want to get smarter, network better, be connected, balance our lives, and so on. That’s why we’re such avid consumers of “top 10” lists of things to do to be a more effective, productive, promotable, mindful — you name it — leader.

But what if we didn’t think of self-improvement as work? What if we thought of it as play — specifically, as playing with our sense of self?

Let’s say an executive we’ll call John lacks empathy in his dealings with people. For example, he’s overly blunt when he gives feedback to others and he’s not a very good listener. Thanks to a recent promotion, he needs to be less of a task-master and more people-oriented. He wants to improve on the leadership skills he’s been told are vital for his future success but, unfortunately, they are alien to him. What can he do?

Let’s first imagine John working on himself. The adjectives that come to mind include diligent, serious, thorough, methodical, reasonable, and disciplined. The notion of “work” evokes diligence, efficiency, and duty — focusing on what you should do, especially as others see it, as opposed to what you want to do.With a clear end in mind, he proceeds in a logical, step-by-step manner, striving for progress. There is one right answer. Success or failure is the outcome. We judge ourselves.

Now, let’s imagine John being playful with his sense of self. What adjectives come to mind now? The words lively, good-humored, spirited, irreverent, divergent, amused, and full of fun and life now spring to mind. The notion of “play” evokes an element of fantasy and potential — the “possible self,” as Stanford psychologist Hazel Markuscalls the cacophony of images we all have in our heads for who we might become. I imagine John saying, “I have no idea what to do, but let’s just try something and see where this leads me.” If it doesn’t work, he’s free to pivot to something completely different because he isn’t invested in his initial approach. Trial and error takes time, but getting to finish line first isn’t the objective, enjoyment is. Many different and desirable versions of our future self are possible. Learning, not performance is the outcome. We suspend judgement.


Whatever activity you’re engaged in, when you are in “work” mode, you are purposeful: you set goals and objectives, are mindful of your time, and seek efficient resolution. You’re not going to deviate from the straight and narrow. It’s all very serious and not whole lot of fun. Worse, each episode becomes a performance, a test in which you either fail or succeed.

In contrast, no matter what you’re up to, when you’re in “play” mode, your primary drivers are enjoyment and discovery instead of goals and objectives. You’re curious. You lose track of time. You meander. The normal rules of “real life” don’t apply, so you’re free to be inconsistent — you welcome deviation and detour. That’s why play increases the likelihood that you will discover things you might have never thought to look for at the outset.

In “pretend” play, it’s OK to borrow liberally from different sources. A playful attitude would free John from being “himself” as he is today. Play allows him to try out behaviors he has seen in more successful bosses and peers, perhaps stealing different elements of style from each to form his own pastiche, as opposed to clinging to a straight-jacketing sense of authenticity.

Playfulness changes your mind-set from a performance focus to a learning orientation. One of the biggest reasons we don’t stretch beyond our current selves is that we are afraid to suffer a hit to our performance. A playful posture might help John feel less defensive about his old identity — after all, he’s not forever giving up his “secret sauce” and fountain of past success, he’s just practicing his bad swing.

Play generates variety not consistency. By suspending the cardinal rule of unswerving, reliable behavior, it allows our “shadow,” as Carl Jung called the unexpressed facets of our nature, fuller expression. John might, for example, sign up for some new projects and extracurricular activities, each a setting in which he’s free to rehearse behaviors that deviate from what people have come to expect of him. He’s not being mercurial; he’s just experimenting

https://hbr.org/2015/03/the-most-productive-way-to-develop-as-a-leader

22 Mart 2015 Pazar

Biraz Müzik...(Louane - Jour)

Son Tanık

'Acan çiçekler rüzgarla dağıldı ve rüzgar hiçbir şeyi önemsemez, ama kalpte açan çiçeklere hiçbir rüzgar dokunamaz.' Yoshida Kenko

'Hayat, nefis anlardan meydana gelmiş kötü bir çeyrek saattir.' Oscar Wilde

'Ben hep geçmişimizi unutmaya çalıştım, oysa Jan dergiden kestiği fotoğrafı hep yanında taşır ve bize o günleri hatırlatması için yatak odasının duvarına asardı.Duyduğu acıyı, tanık olduğüu haksızlıkları unutmak istemedi.Haksızlıktan nefret ederdi.'

 'Paul:Herkesin güvende olmasını ve Jan'ın ki gibi bir felaketi önlemek istiyorum.
  Carla:Ya doğru olanı yapmak:?'

'Toplama kamplarından insanın insan uyguladığı zulümle ilgili bir soruyu hatırladım.Soru soruldu: ' söylesenize, Auschwitz'de Tanrı neredeydi? ve yanıt geldi: 'İnsan neredeydi?' Çünkü bu kötülüğü sadece insan yaptı.Ne Tanrı, ne din, ne Tanrı ya da din adına hareket eden insanlar.Sadece basit insan.İnançlara veya ırklarına bakmaksızın, herkese ıstırap çektiren insanlar.'

'..sözlerim başkalarında yaşamayı sürdürürse ve adalet yerini bulursa, belki o zaman ölümden korkmam.'

'Bir ebeveyn çocuğunun rehinesidir.Çocuklar, kendi çocukları olana kadar bir anne veya babanın onları korumak için hayatlarını feda edeceğini anlayamaz.'

'Kötülük, içimizde yanan iyilik ışığını asla söndüremeyecek.Nasıl söndürebilir?
Dünyada minicik bir mumum ışığını bile boğmaya yetecek kadar karanlık yokken...'

'Oysa resimler sadece anlık bir bakış sunuyordu, tüm gerçeği değil.Anın havasını, görüntünün ardındaki ruhu ya da tebessümlerin gerisindeki gercek kişileri göstermiyordu.'

'Sonra o aşağılık Miloseviç nefreti körükleyerek, korku tellalığı yaparak saati yüzyıllar öncesine getirdi.Arkadaşı arkadaşa, komşuyu komşuya karşı kışkırttı.Tüm bunlar iktidarı kaybetmekten korktuğu içindi.'

'Hayatımızda, öldüğümüz güne kadar sakladığımız gizli bir bölüm vardır.Ya da en azından biri keşfedene kadar saklı kalan.'

'Bir kısmının nefret ve hoşgörüsüzlükten doğduğu doğru.Bir de mutlak gaddarlıktan. Ama tıpkı ikinci dünya savaşı sırasında Nazi ve Japon asker sınıfı gibi, asıl temeli bazı insanların diğerlerini daha düşük insan,işkence ve ölümü hak etmiş aşağı sınıftan düşman olarak görmelerine neden olduğu için, günahların en korkuncu olan kibir.'

'Biri sana ateş etmeye niyetlendiğinde bile sakin ve odaklanmış kalmayı öğrenmen gerek....'

'Ronnie: Ne gördüğümü söylememi ister misin?'
'Carla:Ne?'
'Ronnie: Şeytanla derin mavi deniz arasında kalmış bir kadın.' (Between the devil and the deep blue sea')

'Sevilen hiçbirşey gerçekten kaybolmaz.Ve kötülük kollarını çevremizdeki neye dolarsa dolasın, kucaklaması ancak anlık, uçup giden birşeydir.'

15 Şubat 2015 Pazar

Germinal

'Şu kapkara dünyada, böylesine amansız bir iş için kendini tüketmek ve sonunda ekmek parası bile çıkaramamak olacak şey miydi?'

'Aynı yere dönmek istemiyordu, insafsız ve zor bir işti bu, gözleri bağladıkta sonra ayaklar altına alınıp ezilen bir hayvan yerine konduğu düşündükçe bütün insanlik onuru ayağa kalkıyordu.'

'Neden birinciler ikincilerin çizmesi altında eziliyor, bir gün onların yerine gecebilme umudu beslemeden ha bire acı cekiyordu?İlk iş olarak bilgisizliğini fark etti.'

'İnsan gençken günün birinde rahat ereriz sanıyor, ama yoksulluğun sonu gelmiyor, bir türlü bu çemberden çıkamıyorsun...'

'İşçiler açlıktan geberirken, beylerimiz balıksız edemiyordu demek? Ama dur sen, bu iş böyle gitmez, her zaman papaz pilav yemezdi.'

'Ama sonunda  Parisli beylerin bir çatışma istediklerini anladı:Durumu bile bile kötüleştirmesini salık vermiyorlardı elbet; ancak bir kargaşa çıkarsa, silah zoruyla bastırılan direnişin  daha kısa zamanda sona ereceğini ima ediyordu.'

'Kendisi doyasıya yiyor, ama yine de acıdan kıvranıyordu.'

'Ama bu huzursuz dinginlikte, tüfeklere inatla kafa tutan bu edilgen direnişte,gözlerini terbiyecisine dikmiş, adam arkasını döner dönmez üstüne çullanmaya hazır yırtıcı bir hayvanın zorunlu ve sabırlı uysallığı, aldatıcı yumuşaklığı gizliydi.'

'Halk dediğin iğyilik nedir bilmez, yarın sana da yuh çeker'

'İnsan bitiyordu topraktan, gelecek yuzyılda ürün vermek üzere yavaş yavaş filizlenen, pek yakında yerküreyi sarsarak başverecek olan, öç almak için yanıp tutaşan, kapkara bir insan ordusu boy atıyordu.'

14 Şubat 2015 Cumartesi

Seyahatlerde tüyolar

http://www.themagger.com/seyahatlerde-hayatinizi-kolaylastiran-tuyolar-yol-otel-vize-ve-masraflar/

Ucak:

www.flypgs.com | www.thy.com | www.skyscanner.com.tr |www.orbitz.com | www.travelovity.com
| www.ucuzabilet.com

Otel:
  • www.booking.com :Müthiş müşteri hizmetleri var, indirim alabiliyorsunuz, en sık kullandığım site 
  • www.hotwire.com :Otelin ismini değil, bölgesini/mahallesini ve yıldız sayısını seçerek daha uygun fiyatlı seçenekler bulabileceğiniz bir kaynak 
  • www.airbnb.com : Otel yerine daha hesaplı bir seçenek – başkalarının evinin tamamını veya bir odasını kiralayabilirsiniz
Bilet

Bir sene önceden...